Bir sevdanın peşinden yürümek çok zormuş
takatım kalmayınca anladım
Alev alev bir yüreği saklamak imkansızmış
senden ayrılınca anladım
Bir gül bahçesinde gülü koklamak zormuş
dikeni battığında anladım
Denizin ortasında tek başına kalınca dalgalara tutunamadım
med cezir olunca anladım
Camların buğusuna bir kuş gagasıyla ismini yazamadım
kelimeler silinince anladım
Gözlerinde yaşanılan iklimin rengi olamadım
gökkuşağı çıkınca anladım
Bir rüzgarın savurduğu yaprak gibi dolandım
toprağın tozuna bulandım
kurumuş bir yaprak olmak zormuş
üzerime basılınca anladım
Bir balıkçı barınağında
ağlara takılan bir balık gibi
suyu özleyen balık, balığı özleyen su
esir düşmüş hayatın cilvesine
hayatla içiçe yaşamak zormuş
bir rakı sofrasında meze olunca anladım
Bir resamın tualinde
motiflerde saklı yaşamak
motiflerde gizlenmek
bir fırçanın çizdiği resmi görmek
kör gözlerime zormuş
her tarafı siyah görünce anladım
Çöllerde gezen bir habeşli gibi
kumlara yalın ayak basmak zormuş
ayağımın narı benliğime vurunca anladım
Bir sabah uyandığımda güneşin doğuşunda
yeni bir yaşam,yeni bir sır
başka bir gökyüzü olduğunu
mavisine dokununca anladım
Kilit vurmuştum paslanmış yüreğime
bir ömür boyu kilitin sahibini aradım
bakışalrına tutsak düştüğüm her güzele elimi uzattım
elim her daim boşa gelince
yalnız olduğumu analdım
Limana yanaşan gemilerde
siren sesleri çınlardı kulaklarımda
her yolcuyu karşılayan bir sevi,bir mendil olunca
bir bekleyenim olmadığını
mendilimin kan olduğunu
gözlerimden akan her damlada anladım
Kayıt Tarihi : 14.10.2009 16:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!