Dün mazide kaldı
Yarın henüz çok uzaklarda
Sen bugünü yaşa cancağızım
Sonra aşkın hayali ağlar
Kızıl düş akşamlarda.
Vefasız bulutlarda
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ben seni düşlerim yıldızların gölgesinde yüreğinize sağlık
Yüreğinize sağlık hocam çok güzel bir şiir beğenerek okudum
anladım ki sen
soğuk hatıraların aşkısın
fani bir dünya gibi düşersin gölgelere
sevmek kolay mı sanıyorsun
gecenin perdesi açılırken huzmelere
Merhabalar değerli Hocam .Anlmlı sözlere deyinmişiniz sevmek öyle kolaymı severken sevginin değerini bilmek vede arkasında dumaktır benim sevgim buraya kadarmış dememek gerek.Sevgiyi öyle güzel anlatmışınızki Yürekten Kutlarım Sizi.Saygılarımla
okudukça daha da güzelleşen dizeler..Sağolun üstadım,saygılarımla.
Bazen okuduklarımda kendimi buluyor um
öylesine içten soluyorum ki o satırlar
beni benden koprıyor geçmişe dönük nevarsa saklı anılarda bir bir yaşatıyor yaşıyorum
bu değerli eserde ben kendimi buldum daldım gittim işte böyle kutlarım yazarı
aşk ağlayınca
utandırır yağmurun sesini
kerpiç duvarlar örülür
beynimin kıvrımlarına
bir zerrenin içinde saklarken seni
külçeler yüklü gelirsin bana
koyu derin çizgiler çiziyorum
aşkın raddelerine dair
duru bir nehirde akarsın
seni okyanusa taşırken hayalin
kusursuz bir aşkın hikayesidir
bir sancıyı dindiren gözlerin
_________________
yüreğinize sağlık hocam,
birbirinden muhteşem şiirlerinizden birini daha
beğenerek okudum.
tam puanımla antolojimde
saygı ve selamlarımla...
aşk ağlayınca
utandırır yağmurun sesini
kerpiç duvarlar örülür
beynimin kıvrımlarına
bir zerrenin içinde saklarken seni
külçeler yüklü gelirsin bana
koyu derin çizgiler çiziyorum
aşkın raddelerine dair
duru bir nehirde akarsın
seni okyanusa taşırken hayalin
kusursuz bir aşkın hikayesidir
bir sancıyı dindiren gözlerin.
İbrahim bey mısralarınız yine konusmus tebrik ediyorum
dünyada en çok sevdiğim yerinden yazıyorsunuz Akçay hayranıyım nasıp olursa ağustosun 6 sında orada olacağım neyse asıl konumuza dönersek şiiriniz hayran olmamak mümkün değil kaleminiz daim olsun kalın sağlıcakla
anladım ki sen bana
kutuplar kadar soğuk
isimsiz bir yıldız kadar uzaksın
aslında sen bana
aldığım nefes kadar yakınsın
hocam tebrikler yüregine saglık saygıalrımal yıldırım şimşek
yüreğinize sağlık,duygu ve ümitsizliğin harika bir dışa vurumu şiiriniz...tşkler paylaştığınız için..
Bu şiir ile ilgili 69 tane yorum bulunmakta