Yıl iki bin otuz beş
Günler geçti.
Aylar ayları kovaladı,
Yıllar yılları.
Ayna karşımda,
Saçlarımdaki karlara bakıyorum.
Karlar!
Vücudu örten bir yorgan gibi,
Örtmüş başımı.
Ya içindeki tek tük siyah saçlar.
Gençliğimi hatırlatıyorlar bana.
Bakamıyorum artık aynalara.
Anladım yaşım son baharda.
Hatırlamıyorum,
Ne zaman yaşadım yazı.
Daha dün mevsim ilkbahardı.
Yoksa rüyadamıyım söyle,
Nedir bu dilinden düşürmediğin,
Hazan yaprakları,
Hatıralarımın ozanı.
Hatıralar!
Zamanın dili.
Yalan da olsa al götür,
İlkbahara beni.
Bir daha göreyim,
Farkında olmadan geçirdiğim,
O güzel mevsimi,
Günler geçti,
Aylar ayları kovaladı
Yıllar yılları
Ayna karşımda duruyor
Saçlarımdaki karlara bakıyorum
Karlar…
Vücudu örten bir yorgan gibi
Örtmüş başımı sessizce
Arada kalan siyah teller
Gençliğimi fısıldıyor bana
Bakamıyorum artık aynalara
Anladım yaşım sonbaharda
Ne zaman yaşadım yazı
Hatırlamıyorum, hatırlamıyorum
Daha dün ilkbahardı
Yoksa ben rüyada mıyım?
Dilinden düşmeyen hazan yaprakları
Savruluyor kalbimin önünde
Hatıralarımın ozanı
Her gece beni çağırıyor
Eski bir şarkı gibi
Bakamıyorum artık aynalara
Anladım yaşım sonbaharda
Ne zaman yaşadım yazı
Hatırlamıyorum, hatırlamıyorum
Daha dün ilkbahardı
Yoksa ben rüyada mıyım?
Hatıralar…
Zamanın dili
Yalan da olsa al götür beni
Bir günlüğüne, bir anlığına
Götür beni ilkbahara
Bir daha göreyim
Farkında olmadan geçirdiğim
O güzel mevsimi
O güzel mevsimi…
Kayıt Tarihi : 21.12.2006 10:15:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




eyvah diyoruz, eyvah.
Ama geriye dönüş imkansız.
Ne güzel msralar.
Elinize sağlık sayın Ergül Sırkıntı.
TÜM YORUMLAR (29)