En zoru kendime, yüreğime çarptığım,
kalan son kırıntıların ithafıdır anlamak.
Anlamak istemiyorum o kadar boyanın
kuruş etmez kalbine kurşun gibi yandığını.
Ve bunu her satır sivri bir hançerle
anlatıyorum kendime derince kazıyarak.
Harcandığımı, bildiğimi anlamış!
Anlamış, anlamış yaa!
Ne olur!
Kuşlar ağlıyor özgür göğünde
su harap, toprak kuru...
Dalı yüksüz sevgiden, hani bir gün
umuda çarpılmış bu derin yarama;
bu ekberi okuyan kalbine sağlık,
kuşlar ağlıyor benim yerime! ..
Artık gözlerim;
öyle bakmayacak, böylesi yok kadının!
Ne hatır haddime, ne duamı alacak!
Ne yüzü var, ne kendisi.
Çok bilir efendisi ben onu anladım!
İki yüzde bir, bir yüzde iki ihtimal,
olurda ancak;
ancak, ancak!
Anladığımı anladım! ..
Hani sevgiler sönmezmiş tabiatın yüzünde
gündüz ayrı, gece başka aşk vardır!
Hani küfelere düzülen karmaşık duygular,
kurşuna dizilen yüreğin töresi?
Kanlı bir kınadır yakılan cana
helal olsun!
Aşkın yalan,
yalan, yalan!
Yüzünü anladım.
Anladığımı, anladım! ..
Kayıt Tarihi : 25.5.2014 13:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Altan İlhan Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/05/25/anladigimi-anladim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!