Ol emrinden bu yana var olan aşkı tanı
Unuttuğun anne şefkatine benzer tadı
Usta olmaya kalkma, çırak nazarı eyle
Kuyusunda Yusuf’u, gel anlatsın Züleyha
Sancısı tuttuğunda bir sevdanın içimizde
Sınırı olur mu sevmenin, fedakârlığın
Yürekse sermayemiz, nasırlı ellerimizde
Çöllerde Mecnun’u gel, anlatsın Leyla
Derviş gibi saymalı mı tek tek günleri?
Günler ki sayılı, sur’a kadar geçer mi?
Kaç güne sığar sevdanın bir saati?
Dağlarda Ferhat’ı gel, anlatsın Şirin
Kül olan yürekleri savur rüzgâra
Yayılsın oba oba, dağlara, ovalara
Sevdanın ardından gönül yolunda
Halep’te Kerem’i gel, anlatsın Aslı
Kavalın yanık perdelerinde gizlidir
Kadim aşkların efsunlu nameleri
Gece vuslatında ay ve deniz birdir
Son nefeste Kamber’i gel, anlatsın Arzu
Ey can, canım içinde cananım
Kalemimin kömüründe var olayım
Sana iki kelam da ben sunayım
Oku bu dizleri beni, sana anlatsın
Kayıt Tarihi : 18.11.2020 10:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!