Ankilozan Spondilit İlleti

Gösterir kendini yirmilerin en başında
Anlamazsın başta körpe gençlik çağında
Tutulur hergün belin kış yaz yatağında
Yel mi girdi diye sordurur sana bu illet

Doktor hastane çare aratırlar derdine
Yazarlar birkaç ilaç gönderirler evine
Derman olmaz iğne ilaç hastaların haline
Modern tıptan ümidin kestirir sana bu illet

Emar röntgen film çektiriler her sefer
Ne zaman bitecek dersin bu derin keder
Kesin teşhis koyulsun diye hep dua eder
Romatolojide soluğu aldırır sana bu illet

Kimse bilmez derdin bakaraktan haline
Sanki balyoz inmiş sırtından orta beline
Aklar düşer hergün saçın birer birer teline
Tatlı uykuyu sana bak unutturur bu illet

Yutarsın günlerce hapların hep üçer beşer
Sanırsın şifa buldum yakında bu da geçer
Sinsi düşman gibidir her gece pusuda bekler
Anandan emdiğin sütü burnundan getirir bu illet

Ankilozan spondilit ilmî adı genel tıbbın dilinde
Çaresi bulunur belki bir zaman hekimlerin elinde
Ağrı durmaz gezer bir gün sırtın bir gün belinde
Şeker gibi hapları yalayıp yutturur sana bu illet

Ağrın baya keser bu haplar bir yandan ciğerin haklar
Iki ucu boklu değneğe benzer midene hançeri saplar
Tutuk kalkarsın hep ağrılardan olmaz ki sabahlar
Kırkından sonra yüzmeyi sporu yaptırır sana bu illet

Ozan ismailim yazılmış kaderim böyle çekerim
Yaş erişti kemale kalan ömrüm tutuk yaşarım
Neler çekti bu garip elbet bunu da ben aşarım
Ölmeden daha mezarın kazdırır sana bu illet