Eski bir kanun sesiydi
Geçen sonbaharların toplamı
Sanki…
Meyhaneler…
Şarabın kırmızısında ilk
Aşk
Ve nefretle
Mücadele eden
Sevgim.
Çoğu zaman loş, turuncu bir
O da,
Ve içi
Tıklım tıklım dolu
Gece yolculukları.
Arada bir
Sonsuzlukta kaybolmak
Ve birden
Dostlarla
Ayılmak
Masa başı
Bir keman sesinde
“hiç kimseye etmem şikâyet”’leri
Üst üste isteyerek…
Nihayet
Kaleme uzanan elim
Ve bitmek tükenmek
Bilmeyen
Mektuplar,
Şiirler,
Anlar,
Anılar…
Yaş henüz yirmi
Yani bir altı yıl kadar öncesi.
Hala unutulmayan bir
Şarkı
Ve adanmışlık.
O adanmışlık kadar derin
Bir yalnızlık.
Çok da umurumda değil
O ayrılık,
Ama umurumda
Canım Ankara’m.
Bütün meyhanelerini dolaşmadım
Ama
Bütün
Kederinden geçtim.
Şimdi bana
Hangi meyhaneyi sorsalar
Adresi
Ankara çıkıyor.
Nasıl kırmızı,
Nasıl beyaz
Ve nasıl deli
Bir sonbahar,
Anlatamam…
Anlatsam da
Artık
Bir değeri
Kalmayan.
Bir gece yolcusu gibi
Gecenin
Bir vakti
Şehri
Yararak
İçinden
Geçilerek
Çıkılan..
Kayıt Tarihi : 23.2.2007 20:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)