Aydınlıkta çıktım yola
Gidiyorum Ankara da bir cana
Varmadan Ankara nın taşlı yoluna
Düştü yüregime menem bir kara
Sardım sevdamı boynuma
Esen yeldenmi bilmem
Sevdamın azabımı yapışan canıma
Bir fırtına esip koptu bagrımda
Fırtına işlermi sevenin sevdasına
Vardım Ankara nın taşlı yoluna
Yarin şehrine ayaklarımı bastım
Aynı şehrin nefesi bir yarime bir bana
Sordum yarim hangi uçta
Var dediler taşlık bina baştan başta
Saatinde durdum yolunun kenarına
Geliyor boydan uzun bir aga
Nefessiz kaldım apaçık alanda
Yüregim görmedi böyle bir sevda
Kanı kan canı can sevdim bir adam
Kanım akmaz canım çıkmaz oldu karşısında
Kır saçlı adam geçti bir hışımla
Paltosu uzun karamı kara
Nasıl düştüm bilmem ben bu sevdaya
Bahtımmış diyeyim karadan daha kara
Babam derdi evvelce ya
Sözün özünün sesi ola
Sözün özünü söylemezse
Dillerin lal ola
Dogru idi özüm yalan ettim bir defa
Yalanım dolandıkça dolandı ayaklarıma
Koşup varamadım yarimin yamacına
Diyemedim yıllar oldu sevdalıyım sana
Üstüme çöktü sevdam akşamın darında
Aydınlıkta tuttum Ankara nın yolunu
Karanlıkta vardım köyümün yokuşuna
Sözlerimi götürdügüm gibi getirdim yanımda
Diyecegim sana yar
Benden önce dogdun yaşadın oldun muzaffer
bir bedende iki can senden önce soldum
Ne neslim sendendi ne yörem törem
Ne özümden geçebildim ne kır saçından
Nihayeti dostlarım bu yanık sevdamın
Ne seven bildi leylalığını
Ne sevilen bildi sevenin sevdasını
Fani alemde eş yoktur canıma
Ebedi alemde duralım yan yana
Ahir zaman aşkı tutuldugum bu sevda
Zübeyde Serap Emiroğlu.
Serap EmiroğluKayıt Tarihi : 23.2.2009 20:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!