Yalanmış, allı-pullu Ankara.. yalanmış rüya!
Bin kerre ölüme yenilmiş, O Şehir; yalanmış! ..
Döndüm hülya, döndüm hülya.. gene döndüm: O Hülya!
Belli ki: kanmış gönül, bir hayale aldanmış! ...
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Ankaralı bir arkadaşın olarak bu güzel şiirin beni 73-80 lere götürdü .güzel sevdalarımızı bataklıklara ek 1978 KUŞAĞI
Kapıldık düzenin boş hevesine
Geceyi çağıran loş hevesine
Ne bulacaksın ki koş hevesine
Boş bir yalnızlıkta dolu aradık
Dipsiz bir kuyuda sonu aradık
On yıl yedi yetmiş sekiz kuşağı
Kimliğimiz şunun, bunun uşağı
Muştalar kafaya, mavzer aşağı
Ülkem için sağı solu aradık
Dipsiz bir kuyuda sonu aradık
Baharları gül açardı toprakta
İki kardeş kan içerdi toprakta
Bin dokuz yüz seksen soluk yaprakta
Dört bin ölü için konu aradık
Dipsiz bir kuyuda sonu aradık
Ve 12 Eylül 1980
İncindi kalbin yıkık mı geldin
Çaresiz boynun bükük mü geldin
Yıkıldın omuzun çökük mü geldin
Kavga bitsin diye o’nu aradık
Dipsiz bir kuyuda sonu aradık
Arslan Mayda
mişız.Başakyok,Tane yok.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta