Ankara’nın kara kızları

ankara’nın kara kızları hem kara, hem de bahtı kara
yalnız sen bembeyazdın aşka
yalnız senin bahtın aşk beyazıydı
yalnız senin sözlerinde berrak okyanusları okuturdu

-Şimdinin şimendiferi-

şimdi yarin ve yarın üzgün
hal ol kalmalar hayıflığında
eksilen ışıkları toplasın son bakışın
ödenmez sevgilerin budusun serviliğinle
yaban çiçeğinin yapraklarında buluştursun yabani kedersizlik
ruhumun şövalyesi kırılmışlığın kılıcını batırsın sineme
ağlasın aşkın ağlaması
damlalarına karışsın aşk

- Selahattin gibi sana yenilmemezliğin sultanıyım-

haçlıların yenilgisi gibi dizilsin, dizginlensin pişmanlığım
selahattin olarak gelişlerine,her seferinde sana yenilişlerine uyansın hayat
hiç çizilmemiş ruh haritanda kent içre kent olsun aşk
yücelsin en sevince yaşanırlıkla
hiçliğe kafiyelensin urağan
hoşluğun imgesinde yücelsin isevi özümseyiş
derman göğüne taşısın yıldızların
hisler yarsiz sisleri kapatsın
kapansın güneş,gözlerinin feri başlasın son bakışınla
Kudüs kadar bir kaderim var bu aşkın akışında

-urağan vasli –

pulsuz vuslata yapıştırılan sevgi pulun gülüne meftun
umutsuz vakalara alıştırılsın nedimeliğin
her güne aşkın güneşi uyansın vasiliğin
hakkımız olan huzuru tartsın seviliğin
yağmuru denize ağlatan damlaların coştursun acıyı
güzel bir güne aşk koksun gül cemalin
aşk kalsın dünya, dünya aşkın his sonsuzluğudur