Ben senin Ankara’n olsaydım
İğde dallarımda
Akasyalarımda
Sevdanı yakaran ebruli koku
Dolansaydın sokaklarımda
Çankaya sırtlarıma
Çıksaydın adım adım
Göğsünde Eros’un tılsımlı oku
Akşam üstlerinde
Saçlarında esseydim
Dağlasaydım Temmuz’unu
Kumral mavili
Şiirimle savrulu
Gün batımları ne güzeldir Ankara’nın
Ben senin Ankara’n olsaydım
Her akşam kalbime batsaydın
Usul usul, uykulu
Yıldızlarını getirseydim
Bütün gezegenlerin
Mehtabın haresinden
Çalıp çalıp rüyaları
Büyüleseydim
Kirpiklerinin ucunu
Ben senin Ankara’n olsaydım
Özlemeseydin başka şehirleri
İstanbul, İzmir, Van bir yana
Ankara’m bir yana deseydin
Gözlerim Marmara’n olurdu
Yüreğim bir uçtan bir uca vatan
Seni çekseydim göklerime
Dalgalan, dalgalan
Ben senin Ankara’n olsaydım
Güz rengine dokunsaydın
Beynam Ormanları’mın
Sırılsıklamıyla yağmurlarımın
Islansaydın
Kar fırtınama tutulsaydın
Ayazımda kalsaydın
Üşüyüp üşüyüp ısınsaydın
Taa, güneşten kopardığım yangınımla
Semt semt sevseydin beni
Milyon kere milyon ben
Bıktıkça benden
Bir gün Bahçeli’den
Bir gün Ümitköy’den
Yine ben çıksaydım karşına
Şaşkın eden, deli eden
Ankara’n olsaydım
Kale burçlarında seni haykıran
Şehr-i sevdan
Bulutlarımı dolaşsaydın
Şiirler yazsaydın benim için, benim için
Şimdiki zamanıyla fiillerin
Yanımda kalsaydın, gitmeseydin
Ben senin Ankara’n olsaydım
Ankara’da küçücük evin
Fa diyezli şarkılarla geldiğin
Pazartesi, Salı, Çarşamba…
Gözlerinde yeşil güller
Hep çıkageldiğin
Yeşil gül de olur muymuş deme
Gördüm
Yeşil güller gülüyor gözlerinde
Canım, canım
Ben senin Ankara’n olsaydım
Ey benim Türkiye’m kadar sevdiğim
Kayıt Tarihi : 26.1.2009 22:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!