ANKARA KALESİ VE DİLENCİ
İhtiyar
Yaşlı bir kale gibi duruyordu karşımda.
Roma devrinden kalmış.
Ufalmış,
Gözleri kaybolmuş çukurunda.
Eski yazıyla yazılmış bir ayet gibi mübarek,
Alnındaki kırışıklar.
Teni,
Bronz teninde.
El açmış para verenlere,
Allah ne muradın varsa versin diyor,
seninde.
İhtiyar,
Yaşlı bir kale gibi duruyordu karşımda.
Arada bir bakmasa çipil, çipil
Arada bir gülmese
Anlaşılmayacak yaşadığı.
Önünde bir mendil,
Eski yıkık bir kale bağdaş kurmuş,
Sanki oturmuş.
Arkasında Ankara kalesi,
Onarılmamış taşları yıkık, dökük.
Y aşlı bir kale gibi duran ihtiyar farklımı sanki.
Üstü başı yırtık sökük.
Etrafında güvercinler
Ve etrafında insanlar
Oturmuş bir kale gibi duran
Ak saçlı ve ak sakallı.
Yorgunluktan yanlara düşmüş iki elin.
Kaç kişi farkında.
Kaç kişi,
Kayıt Tarihi : 5.2.2007 00:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (7)