Ankara'da yine sonbahar,
buz gibi sabahlara gebe artık geceler.
Ankara hiç bu kadar acı olmamıştı,
sabahın körüne yine merhaba.
percereme konan kumrunun o masum bakışı,
bir uzaklığı bir uzaktakini sorar gibi,
dar bir sokakta kalabalık yürümek gibi.
sağdan korunsam sola, soldan korunsam sana değiyorum,
dar olan sokak değil içime sığmayan hasretin.
Ankara'da yine sonbahar,
ve usul usul yağmur yağıyor kentin uykusuna,
bir gün daha doğuyor sensizliğin üstüne.
dalarım belli belirsiz bir uykuya,
uyanırım kaldığım yerdeyim.
kabus olsun isterdim bu alani gerçeğin,
kağıda yazılmış üç beş satır olsun isterim hasretinin.
salıversem usul usul yağmura,
siliniverse üç beş yağmur damlasıyla özlemin.
bitiversen avuçlarımda,
Ankara'nın sonu bahar olsa,
bir kır çiçeği açsa, kara inat çıkıverse yer yüzüne,
bir fulya açsa,
sarı(verse) her yanı(a) ,
sarıya çalsa her (y) an,
bahar gelse yeryüzünün gönlüne...
Kayıt Tarihi : 25.11.2008 18:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!