Gecenin isimsiz kahramanlarıyız
…..Ankara’da
……….Adımız aşk diyelim ki
……………Ayın saltanatında fısıltılarımız
Sevda arenasında
Gözlerde nicedir görülmez bir ışıltı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ey anlatıcı!
Sen ki uzakça diyarın ankası.
Sen ki sarıp sarmaladığım kalbimi.
Sen ki bir cuma yelekenliğinde üzerine dualar serdiğim
Sen ki üzerine serindiğim.
Sen ki üzerime serilen.
Bu şiiri okumayı sevdim yüreğinize sağlık dostum
Harika çalışmanla Ankara nostaljim gerçekleşti. Teşekkürler. Ankara ve bahçelievler 70 li yıllarımın en güzel anılarıyla doludur.
Kutluyorum güzel çalışmanı.
Ah gözlerle sevişmek
…..Ne büyük bir merhaba
……….Ne hazin bir hoşçakal
Gönül yangına bulaşmış
…..Tahtında kurulmuş canan
……….Nemli bakmakta
Ben onun nidasında
SERBEST ŞİİR DEYİNCE AKLIMA GELEN USTA KALEMLERDEN BİRİSİNİZ ...HECEDE AYNEN...
BAŞARINIZIN DEVAMIİRFAN BEY
KUTLARIM SİZİ.
tebrikler bu güzel şiirniz için
Ankara'da bir değil bir çok kez son gece yaşamış bir eski Ankara' lı olarak ,
Ankara 'nın hiç bilinmeyen yönü ile , ona belki bir mahcubiyetle gizlemeye çalıştığı romantizmi yükleyerek bakan şiiriniz (sanırım eski tarihli olması nedeniyle) son dönem şiirleriniz kadar ama onlardan farklı bir tat bıraktı ben de ...
Kutluyorum sevgili İrfan Karapınar..., saygı ve sevgi ile ...
Ahengiyle, güçlü anlatımıyla, duygusuyla güzel bir paylaşımdı.
Ah gözlerle sevişmek
…..Ne büyük bir merhaba
……….Ne hazin bir hoşçakal
Ankara'ya yakışan bir şiir onun gri bulutlarında hüzün yağmurlarıyla. Tebrikler İrfan bey...
Fosforlu bir ahenk
…..Dağılır semaya
……….Şenlenmiş mehtap
……………Fena demlendim
………………..Fena davetkâr gecenin rengi
Siyah olsa da
…..Ben ayrı bir sayfa açtım
……….Kalbimin aynasında
Artık ne anılar yaşatırım
…..Gönül sinemasında
Beğeniyle okudum.Kutlarım gönülden...
Siyah sayfalara yer vermeyin yaşamınızda. Onları ya yakın, ya da yırtıp çöpe atan.Şimdi beyaz sayfalar açma zamanıdır.Yaşam, siyah safalarla geçirilecek kadar uzun değil ki...
Naime ÖZEREN
Böylesi nefis bir şiir kenarda bekletilir mi İrfan Bey... Tam puanımla kutluyorum...
Fosforlu bir ahenk
…..Dağılır semaya
……….Şenlenmiş mehtap
……………Fena demlendim
………………..Fena davetkâr gecenin rengi
Siyah olsa da
…..Ben ayrı bir sayfa açtım
……….Kalbimin aynasında
Artık ne anılar yaşatırım
…..Gönül sinemasında
arkadasim anilara dalmis bir zamanki ankara sokaklarinda.....
bazen geriye donup bakmak iyi gelir ....bana iyi gelir mesela.....yasiyamadiklarim veya yasadiklarim terazide sallanir birde simdiki halime bakarim yuzlesme gibi....sevdim siiri...tebriklerimle.
muzeyyen baskir
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta