abdullah oral Eylülzamanı kitab
seni uyardık anlamadın odtü hakkında bir yazzı daha yazarsan sana kalemini yuttururuz aklını başına al
ankarada denize......................................... anlarsın
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
........Ben hiç girmedim dört duvar arasına
Yıl 6 mayıs 1972
“Tek yol devrim”
“Amerikan uşaklığına son”diyor,
titremeyen bir ses
mangal gibi yüreği,
emperyalizme karşı savaşırken
ateş parçası gözleri.
ilk defa o gözlerde gördüm denizi
Ben hiç girmedim dört duvar arasına
Geçirmişler boynuna,
Yağlı urgandan ipi,
Çocukça yüreğimle sordum,
“Denizler yok edilebilir mi,
Bilmezler mi, bir deniz ölürken
Bin denizlerin yetişeceğini “ Türkan DİNÇER
Yıl 1972 ve mayıs ayının altısı. Yağlı uğgan geçirilirken denizlerin boynuna yok ederiz sandılar var olan tüm denizleri. Bilselerdi o gün ilmek boynunda iken bin denizlerin yetişeceğini, yapmazlardı korkaralardı. Karadeniz, akdeniz, marmara ağladı , gözyaşları sel olup tüm yurdumu sardı. Hiç deniz görmeyen gözler denizi gördü. O masmavi denizin içinde kendi yüreklerini gördü. Tek ANKARA'da kalır sandılar denizi ama olmadı, üfür üfür dağıldı yurdumun her bir köşesine.
Denizler, mahirler, ulaşlar'ın yalnız bedenleri yok edildi, oysa düşünceleri her daim yaşayacak ve binlerce deniz, mahir, ulaş yetişecek ve yetişmeyede devam edecek.
Aslında okumak istemiyorum şiirlerinizi biliyormusunuz. Bunu tüm samimiyetim ile söylüyorum. Çünkü şiirlerinizi okuduğumda yüreğimde kapanmayan yara yeniden irin olup akıyor ve canımı çok fazla yakıyor. Söylemek istediklerimi bir bir döküveriyorum sayfanıza ve paylaşıyorum dizelerinizle içimde irin olan acıları. Onlar anlıyor beni ve sessizce dinliyorlar.
Kutluyorum sevgili dost, yüreğinizden dökülüp gelen şirinizi ve kaleminizi. Bzilere devamlı gerçekleri anımsatan kaleminiz hiç susmasın. Saygı ve sevgilerimi iletirken tam puanımıda bırakıyorum sayfanıza.
'şiirlerin en güzeli yazılır ancak.emeği öğreten,yaşamı sorgulayan bir yürek.ve yarenlik eder bize yılların ardından dizelerimizi onurlandırarak.
'Karşı yaka sahilimiz
Sular derya kadar temiz
Utanmayın bakın beyler
Dağları kuşatmış deniz.. 'deniz her yerde,maviliği özgürlükle eş,doruklarda coşku dolu nefes.yüreğinize sağlık,yüreğimize sağlık.
Var dostum var can yoldaşım
Hemide en güzeli Denizlerin
Denizlerin en güzeli Ankara’da
Karadeniz gibi dalgalı
Marmara gibi sevdamızın içine akan
Akdeniz gibi sevdalı
Bir deniz var Ankara’da
Hemide dostum Denizlerin en güzeli
güzeldi dostum, yüreğin gibi aynı, tebrikler.
liseli yıllarıma götürdünüz beni....selamlarımla
atmış yetmiş seksen dahası varmı
insan onuruna zulum sığarmı
evrensel alanda bir sol pilannda
tarihe poz verdik duruşumuzu
yüreğimizde ki yaşattığımız tarihi fidanlarımız onurumuzdur bu onurumuzu sevdasıyla yaşayanlara selam olsun
..................
Ve bir şafak vakti
Denizin dalgaları kuşatmış Ankara’yı
Onların sevda sularına kapıldı yüreğim.
Sorsalar.
Ankara’da Deniz var mı? ..............TEBRİKLER........
'
Zaman kendi vahalarını yaratmış
Çöl kaçkını bedevilerde Kerbela korkusu
Adlanmışlar Hüseyin’in katline.
Hırlısı hırsızı ve namussuzu.
Gün ağarmadan kesildi rüzgarın suluğu
Yaslara düştü Ankara, sokaklar yağmur kaçkını.
Sevdayla sahilleri okşayan dalgalar yok artık
Süt liman deniz okşamıyor çakıl taşlarını.
Kara yel vurmuş zafer çiçekle yen dallara
Üç karanfil koparılmış dalından/üç kızıl gül.
Ve bir şafak vakti
Denizin dalgaları kuşatmış Ankara’yı
Onların sevda sularına kapıldı yüreğim....yüreklerde hic solmayacak üc karanfil....siire ve yazan yürege saygilar'
Yıl 1972 Ankara da deniz var mı
Altı mayıs şafağına gebeydi gece
Ölümün adını kazımışlardı güllere
İşbirlikçilerin korku kaçkını bakışlarını
Ekliyorum gelen günlere.
Gayrı yarım kalan ezgilerin duraklanıp
Soluklandığı yer yüreğim.
Umut sularına olta atmışlar denizlerin
Kıyılara vurmuş özgürlük.
Dipsiz kuyular gölgesine sığınmış uçurumların
Dil yüreklenmiş yusufçuk kuşunun kanatlarında
Yüreğini tartar okyanus depremlerinin
Albatrosların özgürlük tutkusu…
Zaman kendi vahalarını yaratmış
Çöl kaçkını bedevilerde Kerbela korkusu
Adlanmışlar Hüseyin’in katline.
Hırlısı hırsızı ve namussuzu.
Gün ağarmadan kesildi rüzgarın suluğu
Yaslara düştü Ankara, sokaklar yağmur kaçkını.
Sevdayla sahilleri okşayan dalgalar yok artık
Süt liman deniz okşamıyor çakıl taşlarını.
Kara yel vurmuş zafer çiçekle yen dallara
Üç karanfil koparılmış dalından/üç kızıl gül.
Ve bir şafak vakti
Denizin dalgaları kuşatmış Ankara’yı
Onların sevda sularına kapıldı yüreğim.
Sorsalar.
Ankara’da Deniz var mı?
Var dostum var can yoldaşım
Hemide en güzeli Denizlerin
Denizlerin en güzeli Ankara’da
Karadeniz gibi dalgalı
Marmara gibi sevdamızın içine akan
Akdeniz gibi sevdalı
Bir deniz var Ankara’da
Hemide dostum Denizlerin en güzeli
Kızıl derenin kanlı sularının
Karadeniz de coştuğu gibi
Coşuyor onun dalgaları
Ankara sokaklarında
Yalın ayak çırılçıplak halk için var dostum
Hemide denizlerin en güzeli Ankara’da
Kondu bebeleri umutsuz kalmasın diye
Emek sanayide katlolmasın diye
Anaların yüreği artık yanmasın diye
En güzeli dostum
Denizlerin en güzeli Ankara karşı yakada........
Karşı yaka sahilimiz
Sular derya kadar temiz
Utanmayın bakın beyler
Dağları kuşatmış deniz..
harikaydı baştan sona.........deniz hüseyin yusuf..darağacında üç fidan.....ve memeleketi amerikan emperyalizminin kucağına oturtanlar.....ve geldik bu güne.....selam ve saygılar
Görmesini bilmek gerek. Tebrikler. Sevgiler
Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum**diyen bir Deniz vardı Ankara'da...
teşekkürler Abdullah Bey...selamlar...
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta