Ankara’da bürokrasi giyinmiş bir cumartesi sabahı
Yaşlı bir konaktan seyirdeyiz Ankara’yı
Kıravatlı bir bürokrat Ankara
Benim baktığım yerden gözükür yırtık paçası…
Çekik gözlü konukları var Ankara’nın
Birde ben varım
Birde bir şair…
Şair yabancı değil eski bir dost
Kızılay’da buluştuk onunla
Bir bardak çay içmek bürokrasinin kokusundan
Konuşmak şiiri…
Ben inattayım
Kiremit rengi olmalı krizantem çiçekleri
Fuji dağının etekleri gibi kokmalı
Salyangozlar bile bu kokudan hoşnut kalmalı…
Ankara’da cumartesi
Bence bu cumartesi yanlış cumartesi
Bu cumartesi kilitlemiş bir derbi maça
Bu ülkenin yediden yetmişi…
Dedim ya Ankara bürokrasi şehri
Rezervasyonumuz yok zor olacak bu derbiyi izlemesi…
Birde yarın
Yirmi üç nisan
“ neşe doluyor insan”
Her yerde Atamın resimleri
Lakin bezemiyor atamın kendisine resimleri…
Yinede bazen çocuk olmak güzel şeydir
Örneğin sarı lacivert bir duvara
Kırmızı yazılar yazmak gecenin kör karanlığında
Avazı çıktığı kadar bağıra bilmek
Çocuklar samimidir ondan severim…
Çocuk olmak
Çocuk kalmak
Güzel şey (be abla) …
Ankara’da bir cumartesi
Sadece bir cumartesi
İlletli hasta Ankara
AIDS virüsü gibi sarmış kıravatlı adamlar
Okumak imkânsız yüzlerini
Bak görüyorsun
Bir paçası yırtık Ankara’nın
Ötekide suni teneffüslerle yaşamak da
Her şeye dair
Çocuk olarak bulunmak burada
Çocuk olarak kalabilmek aslında
Zor zanaat (be Abla)
Kayıt Tarihi : 1.5.2006 09:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!