Kışın hüküm sürdüğü şu sırada,
Yağmurlu ve buz gibi bir havada,
Ne işim var benim Anakara’da,
Diye kendime sorup duruyorum.
Ankara’da bir yalnız adam!
Oturdu bir simitçi dükkanına...
Söyledi kendine bir simit, bir de çay,
Garson dedi tamam abi hay hay...
Simit mi yiyordu, yoksa simit mi onu,
Dalmıştı geçmişten hayallere eni konu.
Kolay değil, tam onyedi buçuk yıl,
Geçmişti hayatı bu koca şehirde...
Gitmek için daha büyük bir şehire,
Üç kişi gelip, beş kişi ayrılmıştı bu şehirden...
Hey gidi yıllar hey!
Yaşarken farkına varmadığımız,
Ama durup geriye baktığımızda,
Ne kadar da çabuk geçti diye hayıflandığımız;
Çocukluğumuz, gençliğimiz ve ihtiyarlığımız...
Daha çok gençliğim geçti bu şehirde benim.
Kimi zaman durgun, kimi zaman yorgun.
Kimi zaman fırtınalara tutulmuş,
Kimi zaman sellere kapılmış...
Yılmamış hiç, usanmamış,
Dimdik ayakta kalmayı başarmış,
Bir yorgun adam!
“Ne işim var burda” der gibi,
Hayallere dalmış,
Ankara’da yalnız bir adam!..
moncer
25.12.2019
Kayıt Tarihi : 13.1.2020 17:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Öncer](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/01/13/ankara-da-bir-yalniz-adam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!