Ankara da aşk Şiiri - Mahmut Karahan

Alır beni Ankara sokakları
Alır depreştirir
Saklar üşütür yalnızlığımı
Çatlatır camları göremem seni
Soğuk bir Ankara ayazı
Donar duygularım
Boş bir koltuk ayrılık
Selaşlaşmak aynayla
Yalnızlık günaydın kendine

Çankaya da aman ayrılık
Adım adım uzaklaşmak
El sallamak
Kızılay Batıkent arası kokoreç
Bir ağaç arkasında seyretmek gidişini
Her yolculuk aşk durağı
Ayrılık Sakarya da balık ekmek gezmesi
Maltepe de üşümüşlük
Halaylı coşkulu bir mayıs
Ankara üniversitesinde zeytinli simitli kahvaltı
Balık izlemek yeşilinde
Havuz kenarında bankta oturmak
Dalıp çıkmak yalnızlığa batmak
Balık uykusu gözlerin
Sıcak bir çay yudumladığım
Lapa lapa sevgi
Karların dallarda çoğalması
Beyazlar içinde kırmızı böğürtlen
Çamın beyazı
İşte! O kadar sevdim seni
Karlara bulaşan ayak izimdin
Saçlarıma bulaşan kar tanesi
Göğsümde sarmaladığım
Ellerimin üşümüşlüğü
Yüreğimin kartopu
Nefes kokum
Aşk bir yolculuktu
Hayvanat bahçesinde
Ankara zürafa boynu
Yüzünde gülümseme
El ele gezmek kenti seninle
Demirtepe’den inmek sessizce
Ben Ankara’yı sevmedim
Seni sevdim Ankara da
Boş kaldı sol yanım
Otobüs beklemek camlara bakmak görememek seni
Kalabalıkta aramak
Her metroda zamanı durdurmak
Gima da bir demet karanfil
Utanarak sakladığım
Sulanmışlık gözlerinde
Gelişini beklemek üşümüşlük
Kasımlar patlar gönlümde açar
Beyaz sarı kırmızı
Sancılanır hasret
Soğuk üşütür Ankara
Sabah ta sarı sayfa iş ilanları
Her köşesi sen
Nasıl ağır
Ayaz
Duygularım sis
Kararmış gökyüzü
Hani ne yana gitsem
Hava kirliliği
Hadi taşı Ankara
Filtreli sevdalar taşıyamadım
Dost sokakları
Karanfilin tüm kitap evlerine
Üç çeşit yemeklerine
Çok sulu cacıklarına
Böğürtlenli ahududulu
Limonlu çikolatalı
Eriyen gönlüme
Külah ol şimdi
Kime anlatayım seni
Ankara
Külah anlamaz
Karanfilde özgürlük anıtında
Cumartesi annesiyim
Her dikilişimde
Tutmuyor inatçı katır ayakları
Bir at yürüyüşü sekmelerin
Rafadan
Bir sokak ayrılık
Cam kenarı boş bir koltuk
Rumeli ye yolculuk
İşkembe çorbası sirke tadı
Kara kırmızı biber yanması genzim
Açlık hotsa döneri boğazında
Abada lahmacun sırası beklemek buluşmak
Kurtuluş parkında usulca öpmek seni
Maltepe Kızılay’a arası yürümek sana kavuşmak
Bir yolculuk Ankara soğuğu
Ayrılık yakar yüzümü başı boş bir somya
Çin çinim ayrılık
Ebem söylemi kampa gitmek
Ayrılık bir yolculuk
Sana ulaşmayan kör bir sokak
Sis bombası göremediğim çakalsı bir hava
Seninle aşk tavlada rast gele bir zar
Adres barda
Adressiz bir aşk
Dikmen yokuşunu tırmanmak sana ulaşmak
Çekirdek çıtlaması kabuk biriktirmek avuçlarında
Kuş banyosu gözlerinde yıkanmak
Kestane sıcaklığı yalnızlığım
Üşümek ve çatlamak özleminle
Yarılmak ortadan
Ses bombası işitmişliğimi azaltan
Susuz bir toprak
Ayrılık el kayması
Gecenin sessizliğini onaylayan
Göz kaybolması
Gözlerinle buluşan
Aşk sevgilinin elinde bir pim
Korkmazsın ölümden
Her ölüm elinde dağılan bir ayrılık
Ankara cehenneminde yandığım
Sırat köprüsü günahlarım
Çernobil sokakları damarlarım
Yeşermez bitmez bir sevda ayrılık
Ankara yalnızlık
Ankara sen!