Ne deniz kenarında bir şehir,
Ne de ortasında bir nehir.
İşte derli toplu bir şehir.
Benim doğduğum kent,
Yaşadığım,nefes aldığım başkent.
Sen gönlümün sultanı,başımın tacı,
Barında yatıyor,büyük kurtarıcı.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Harika bir şiir tebrikler Zaten Ankara'nın güzelliği Ata'nın orada olmasından kaynaklanıyor. Fatma Ufuk yiğitsubay
Sayın Hocam, Ankara'yı bu kadar sevmeniz ve bu kadar güzel anlatımınz nedeniyle teşekkür ederim. Ankara'nın güzelliklerini bile biri olarak müteşekkirim size saygılarımla
kaleminize sağlık çok güzel bir şiir olmuş selam ve dua ile
şiirin çok güzel olmuş
çok başarılı çalışmalarınız
kendine has öz güveniyle
bütün okuyucusuna
kendini hatırlatacak nitelikde
güzel bir paylaşım
kutlarım yürekten.yüreğini
salim erben
dilinize sağlık
ANKARA SEVİLMEZ Mİ?
YÜREĞİNE SAĞLIK.
Sevgili Zahide Handan. Bende Ankaralı olduğum için Nerede bir Ankara şiiri görsem Okuyarak rahatlarım.Güzel anlatmışsınız Ankaramızı Ankarayla ilgili Bana yazacak birşey bırakmamışsız.Ama Tabiki sizde hatırlarsınız Samanpazarındaki esenpark aile gazinosu ve gazinonun altındaki dükkanlar ve dükkanlardan bir ayak üstü meyhanesini. Yazarsanız sevinirim.0505 855 74 95
BİR AYAK ÜSTÜ MEYHANESİ
Ankara’da,
Esen park’ta
bir ayaküstü meyhanesi.
İş bitimi insanlar uğrar
ağız tadına eşlik edecek bir dost
ve bir şişe şarap arardı.
Şiirlerini meze yapardı şairler
ve şarabı baştan çıkarırlardı
sevda türküleri yakarak.
Kimi yerde
sarhoş beyitler
can yeleklerini giyer
düşerdi dudaklardan ölüme.
İçtikçe kanıksanırdı dertler,
karanfiller kan ağlardı
yedi veren güllerle.
Ankara’da,
Esen park’ta
bir ayaküstü meyhanesinde
şarap renginde
nehirler boşalırdı
fıçılara.
Fıçılar dolardı
Fıçılar ki
mahzenlere tutsak.
Fıçılar ki,
yeni gecelerde
dudak öpecek
kadehlerde uyandırırdı
aşkları.
Şimdi şarap tadında her şey.
Bağ bozumunda
hasat edildi yüreği toprağın.
Bir gün batımına uğurlandı
şarap rengi ufuk
ve çakırkeyif bulutlar.
Ankara’da,
Esen parkta
bir ayak üstü meyhanesinde
şarap rengi
yalanlar yağardı.
Avcı hikayeleri anlatılır
duvarlara sinerken suretler
mum ışığında.
Pasif direnişinde aklın
bir afyon vurgunu yemişse beyin
“şarabı benden çok sevme” dedi bir güzel.
Oysa aşk deplasmanda
şimdi benimlesin dedi
şarabım.
Acıyan yanı ayık
olmaza girmiş bir düş uyanıp
içinde örseledi önce yaşamını
ve sonra bir yudum şarabın tadına vardı.
Tahammülsüz telaş içindeki yaşamında
unutup dertlerini,
gerçeğe
bir yudum şarap uyardı.
Bir yudum şarap.
Ahmet Canbaba
ankarayı anlatımınız mükemmel ama ben bu şehri sevemedim gitti.
başkentimizi çok güzel anlatmışsın tebrikler
ankara
düzenli bir şehir
üstelik başkent
şehri seven şehirdekileride sever.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta