Yağıyordu Ankara
İnceden düşe kalka
Seslenişi göklerin
Yalnız kalmış bir beden
Çırpınırken, elinden
Düştü bekâr sigara
Ne sesi duyan oldu
Ne de sordu Ankara
Oturdu bitkin yorgun
Kızılay mahcup mahcup
Belki yıllara inat
Eğilip baktı şöyle
Han mıydı? Hancı mıydı?
Düşünüp kaldı öyle
Sustu soramadı
Boğuyordu, Ankara
Titredi kaldı öyle
Soğuyordu, Ankara
Kocatepe vakurlu
Hırçın mı hırçın bakış
Sağ elinde yar sesi
Solunda mendil nakış
Tutunup uzandığı
Gölgelerden bir yokluk
Kaldırımlar araba
Yılgınca insan bolluk
Yüzde köhne maskara
Sende mi suç? Ankara
Kimisi içe bakar
Kimisi oynak saza
Silme kirpiğini sen
Nazlı mahzun Sıhhiye
İnlerken çayın sesi
İçmeye gücün var mı?
Kar yağarken volkandan
Yanmaya gücün var mı?
Anlatsana Ankara
Sakın susma, Ankara
Hoyrata uzanırken
Derinlerde saklambaç
Anıttepe mahzunmuş
Mahzunmuş cümle ata
Deseler de gün bugün
Bilir misin? Safsata
Seni sende ararım
Gök bakışlı, Ankara
Bakarken kuşbakışı
Kalenin bedenleri
Kim arar kim sorar ki?
Sessizce gidenleri
Her şey saklı içinde
Kim bilir nerde düşü
Hangisi dost öpüşü?
Sen bilirsin Ankara
Yolların kıvrım kıvrım
Her köşede bir hayat
Güvenpark’ta güvercin
Kuğuluda atmaz can
Anılar taze mi taze
Anlarsa yine bayat
Düne şöyle bakıp ta
Günü kesme Ankara
Neyimiz eksik bizim
Sevgiden uzak büklüm
Can pazarı kıtlıklar
Yokluklar ağır aksak
Düşemezsin sen öyle
Kalbimsin onurumsun
Sensiz anlamım yok ki
Bilmez misin? Ankara
Baka kaldım gözüne
Gülmez misin? Ankara
18 Mart 2010 Ankara
Ünal KarKayıt Tarihi : 31.3.2010 20:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutlarım
Değişik bir çalışmaydı..
Kutlarım selamlar..
TÜM YORUMLAR (59)