Aldatılmışlıklar,aldanmışlıkları ve senli geçen boş zamanları
bir bir Cebeci kampüsünde biriktirdim....
Hayatımın son demleri Cebeci'de...
Kara tren geçmeyek artık
ben geliyorum diyemecek
ve ben binemeyeceğim gişeleri biletsiz geçerek.....
Gün ışımayacak artık puslu bir merhabayla.
Kızılay,kurtuluş,bahçeli,beşevler....
teker teker tırmandım Ankara'yı
saymadan çıktığım basamakları
kırık dökük ve bi o kadar da yırtılmışlıkları yüzlerdeki.
Sabah erken saatte kalkıp uyunmamış geceden
ve geç saatlere kadar bakınıp hayatın kör ışığına...
Hayatı kana kana içtim Ankara'da
ve Ankara benzetti beni kendindeki binbir surata.
İniyorum artık çıktığım merdivenleri
ve bakıyorum ardından.......
kendimi tanımıyorum.
Koşuyorum hayatı,korkuyorum çevrilen gözlerden,
sırtı dönük devlerden.
Ve atlıyorum hayata ayağımı değdirmeden...
Ben sana da gönderiyorum son demde kırılgan mektupları,
sendeki sahte gülücükleri,
kayda aldığım seni ve senin gibileri...
Ben gidiyorum,senle geçen boş zamanları öksürüyorum...
Bakabiliyorum artık Cebeci'den geçen kara trene,
gişeden geçen ücretsiz geçen gölgelere.
Bakıyorum sana ve Ankara'ya
gelecekten umutlu bugünün son deminde.
Karanlık sarhoşluklar sendelemeyecek beni
bense öylece sarhoşlukları...
Gün batmayacak tekrar doğacak;
gönlümde gün eksilmeyecek......
Kayıt Tarihi : 25.5.2004 22:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tolgahan Şafak](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/05/25/ankara-2-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)