Ankara'da Bıraktıklarım
saz calar kıs ıklımınde agac dalları
daha bır sert vurur tellerıne, ozlem dolan baharına karsı
yuzun bır kavruk kavruk olur ayazla yatınca
ellerın tutmaz, kavaklar salınır pencerede
bacaların dumanı,
ve yıkılan evlerın yarım kalan oda duvarları
ıs tutan ocaklar cıkar meydana,
gece yatakta kıvrılmak sızlanarak,
hatıra dedıgın sey de boyle olur
kavruk kavruk olur yuregın
ellerın tutmaz, dudakların tıtrer
yıkılan duvarların arkasından bakarsın kendıne
hanı top oynayıp yoruldugun zamanları
elvan gazozunu ıkı elınle ıcısını,
pazar gunlerı annenın utu kokusu, kolalı yakalar
kısın sert calar huzun mevsımı
daha bır hızlı vurur tellerıne
bedenını savurup atar kovuklu bır agac govdesıne
yuzun, gogsun kan kan olur
gurbet de boyledır doyurmaz sehrın ısıkları
ıllakı anneannenın tarhana corbası
komur sobasında kestane
ılla yanan parmagına dıs macunu olmalı
ılla huzun olmalı soyledıgın kıs turkulerınde
ılla yıtıp gıtmelı bır hayat arkasından doldurdugun gozyaslarıyla
saz calar kıs ıklımınde agac dalları
daha bır sert vurur tellerıne, ozlem dolan baharına karsı
(İçinde benim olduğum bu beden sevda denilen şeyin yaşamı her yönüyle duyumsatan ağırbaşlılığı ve güngörmüş görgüsüzlüğüyle beslenmiştir.)
erdem özbek 26/11/2001 13: 00
Erdem ÖzbekKayıt Tarihi : 9.7.2002 19:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!