MELEGIME
Aşkmış dudaklarımdan dökülen iki kelime
Bilemedim, sevdalanmışım meğer yüzün her düştüğünde yüreğime
Kaybetmişim çoktan diğer yanımı
Yenik düşmüş yüreğim ordularına, gardını alamamış
Melekten çalışmış yüzlerin ve yağmura benzer ellerin
Saçlarında durulur Dicle’nin azgın suları
Ve yanaklarında; cinayete kurban gitmiş yüreğim...
Gözlerin düştüğünde semaya, semadan yıldızlar düşer gözlerine
Keşke yanında olsaydım da, canım düşseydi dizlerinin dibine
Saflığında boğulur çılgın düşlerim
Küsmelerinde susar zavallı cümlelerim...
Hayatım bir kar tanesi gibi düşer toprağa
Toprağa cemre, toprağa su toprağa bedenim
Bedenimin bittiği yerde başlar adın
Başlayacaksa eğer adın, kahrolsun canım, hayatım ve adım...
Aşkmış dudaklarımdan dökülen iki kelime
Sevdalanmışım meğer sana kendimden gizlice
Döktüm gözümden gözyaşlarını, sen gitmeyesin diye
Sen...
Sevda şehrimin amansız sahibi
İsimsiz savaşım, kimsesiz yanım, canım
Şiirlerimde dökülen satırlarım. ğözyaşlarım
Unuttuğumda kendimi kutup yıldızım
Küçük bir kanarya ve serçe gözyaşlarım...
Melekleri kıskandıran anka meleğim
Ölümü susturur bende güzelliğin
Saramaz küçük ellerini kirli ellerim
Kıskanır papatyalar arşı titreten kokunu
Bedenimin bittiği yerde başlarsa adın
Son bulur hayat kapattığında gözlerini...
Hiç gitmese sesin kulaklarımda
Bir melodi gibi sürse sevdam, bir ömür boyu
Şimdi yoksun bir gün var olmak üzere
Biliyorum geleceksin bir gün, biliyorum
Ve geldiğinde yanıma hiç gitmemek üzere
Sana bu satırları okuyacağım, koynuna yaslanıp
Gözlerine bakıp dökeceğim o cümleyi
Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum
Biliyorum geleceksin bir gün bir gün tanıma hiç gitmemek üzere
Koynumda uyuyacaksın ve koynumda uyanıp...
Bitecek satırlarım, bitecek hasret kokularım
Sen varsın
Ben varım
Biz varız diyeceksin bir gün yorgun kulaklarıma
Yorgun düştüğünde yaşlı bedenim ellerine
Ellerin de hayat, hayat gözlerinden düşecek bir mevsimde
Mevsim bahar, mevsim kış, mevsim sonbahar
Ve sonbaharda ısıtsın diye kanımı dudakların
Boğulacak kış güneşinde buz tutmuş dudaklarım
Dudaklarımda bir söz bir fısıltı
Seni seviyorum anka meleğim... seni seviyorum...
Aç kaldığın da bedenim sevdaya ya da açıkta kaldığında
Rüyalarımda tüter aşkın bal dudakları
İki sözcük düşse dilimden biri sen
Ve sen gözlerimden dökülen iki damla yaşta
İlkliğime sığınıp kaçak göçmelerim yüreğine
Yüreğine sokup izinsiz kaçak sevdalarımı
Senide sürüklemeye çalışmak hayallerime
Hayallerim sen hayallerim senin bedenin
Hayallerimin başında bitmez tükenmez gözlerin
Hep sana doğar kızgın güneş seninle beraber sensizliğe
Hiç utanmadan, hiç sıkılmadan batar yavaşça sensizliğe
Söz vermişliğimi tutar ay
Bakıp mehtaba ve mehtapta sana
Avuçlarımı açıp bıkmadan yüce Mevla ya
Seni kendinden, seni yüreğinden, seni senden almaya
Koklamak hasret kaldığımda kokuna gülleri
Ne abartı, ne yalan, ne benzetme ne de teşbih
Her gözlerin düştüğün de aklıma
Gözlerim düşer toprağa saatlerce
Kolaymıdır bilmem ki sevda adına şiir yazmak
Kolay değilse eğer yürekten sevmek yürekten aşk
Kolay değildir o zaman sevdiğine iki satır yazmak
Bitmez sana kalemim duydukça sesini
Bitmez sana olan aşkım duydukça seviyorum demeni
Ve bitmez hayallerim sen geri çektikçe kendini
Adın sevda imiş adın bende aşk
Aşk sana gözümden dökülen iki damla yaş
Yaşlar yüreğime kazır adını, hiç silinmemek üzere aşk
Pembe bir hayalin arkasına sığınıp kovalarım hayatı
Bir söz duyduğum da senden hayata dair
Yıldızlar düşer gökyüzünden dizlerimin dibine
Sen hayalim sen hayatım sen nefesim sen bebeğim
Her titreştirdiğinde yüreğimi
Secdeye kapanır yüreğim mabedinin önünde
Hasret kalmışlığıma ağlar bazen hayat
Dem vurur arkasına sığındığı pembe hayallere
Yağmur tanesi gibi düşer adın dudaklarımda
Bir rüzgara doğru açıp koynunu ve gitme korkusu
Yalnızlıktan değil korkum, öl de canımı sereyim
Korkum sensizlik, sensizlik yine sensizlik
Görmemek gözlerini, duymamak sesini ve tutmamak ellerini…
Seni aramak baktığım her yüzde
Ve her sevgilide kollarını hayal etmek
Nehirlere baktıkça saçlarını ve yıldızlarda gözlerini
Boşa belki seni sana anlatmaya çalıştığım satırlar
Yazmak nafile yazmak mümkün mü faniye meleği
Ve meleğimi bulmuşken ıssız bir şehirde
Dökerim adını şehrin kaldırımlarına
Her bir taşa sevdam her bir kuşa aşkım
Yalnız şehir de her saat yanına yüreğim
Başımı her yastığa koyuşumda sana dua
Duaya adın besmeleye adın adına amin
Kimsesiz şehirde en büyük yanım
Sessizliğime en büyük haykırışım
Düşmeden gözyaşlarım ıssız toprağa
Sevdana kelepçe sevdana kurşun sevdama zuhal yıldızım
Utandığın da yanaklarının al al oluşunu
Buz gibi ellerini, titreyen gözlerini, kaçak öpmelerini özledim
Kaçırmanı bakışlarını ister gibi benden
Seni korkak sarmaları özledim
Sesini özledim küçük aşkım nazlı bebeğim
Verme hasretliğini bu karanlık şehirde
Sen bırakma ellerimi bırakmak istesem de
Gitme; bağıra bağıra git desem de
Yüreğim sana emanet yüreğim sana teslim
Gitme korkusunu yaşatma bana…
Güneşe dokunmaya çalışırken sevdam
Bırakma sevdamı umarsızca yarı yolda
Sana adadım ilk defa yüreğimi inanıp saflığına
Ve boğulsun dedim yüreğim boğulacaksa sana
Kim ne derse desinlerle başladı sana sözlerim
Ve sözlerimdir sana inan sözlerim
Yapışmışken aşkın yakasına sımsıkı
Bırakma sende iki yakamı
Kanar ellerimiz bazen, tutmaktan yorulur
Yorulduğunda narin ellerin, tutmaktan bıktığım da
Beni tut anka meleğim, bırak kendini kollarıma
Zemheri sıcağın da hasret bırakma beni yaz soğuklarına
Düşmüşken sevdam yüreğimin orta yerine
Çıkmazken hayallerinin hayalleri beynimden
Öpüyorsa dudaklarım seni alnından
Ve adın olmuşsa benim namusum şerefim
Yalnızlığıma inanma
Ben seni hep sevdim ve hep seveceğim nazlı bebeğim
Utangaç sevdalara yenik düştük kimi zaman
Yada karanlık gün ışıklarına aldandık
Bir meleğin kanadından çaldık biz aşkımızı
Ve aşkı sevda niyetine gözlerine sürme gibi çekip
Gözlerin de buldum ben hayatı
Hayatımı serip buğulu gözlerinin önüne
Sevda ateşini yakmak
Sevdim bir kere ben seni ötesi yok
Gülüşüne aşık oldum gözlerinin içine
Yaksa diyorum dudakların kurumuş bedenimi
Bedenin yanımda olsa ve kaybolmuş gözlerin…
Beklemek zamanın usul usul geçişini
Ve toprağa gömmek saatin zembereğini
Sana koşuyorsa eğer zaman, zamanım aşka
Kavuşmak seninle soluyacak bir havaya
Kana kana susamak sana ve doya doya içmek
Uyumak saçların da
Dudakların da ninni
Ve koynunda hayatın en masum uykusu
Bir gün bebeğim, geleceksin yanıma hiç gitmemek üzere
Koynumda uyuyacaksın ve koynumda uyanıp
Bitmeyecek sana satırlarım
Bir gün kapasam da gözlerimi hayata
Hayat kendimi bırakacağım, ruhumu yanına
Ruhun her zaman yanımda, ruhun titrek kollarım da
Sana adanmış bulanık hayatım
İki çizgi çekmek iki hayatın arasına
Hayatım sen, sen hayatım
Seni çok seviyorum hayatım
İBRAHİM DEMİR...
Kayıt Tarihi : 16.12.2007 00:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Demir](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/12/16/ankamelegi-efsanesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!