Anka Kuşu Şiiri - Yusuf Gürsoy 2

Yusuf Gürsoy 2
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Anka Kuşu

Öd dağlarının ardından gözüktü kanadı,
Kaçarak, penceremden sabah çiğlerine karışan,
En derinimden yükselen, somurtkan,
Mağmum Anka kuşunun

Göremedim,
Göremedim, dalmam gereken derinliği
Kabuğunu yüksek betonarmenin,
Varoşta ikamet etmenin zorunluluğunu

Anladım,
Anladım tezadını, solgun ırmaklar savurduğunda küllerini
sevdiğimin,
Bir kümbetin altında göğsümden söküp
Attığımda, tanrıya ve dine dair ne varsa

Ve gördüm,
Batakhane kokusu gibi şehrin üstünden kalkan mürdüm sisin,
Gözleri kör eden asit yağmurlarının temizlemediğini
Yüzünün pis çamurunu, şehrin insanının

Sen, benim zümrüt gözlü sevgilim
Ölülere adını fısıldadım her gece,
Arkadaş oldum almasınlar seni diye
Koca ayaklı ve ürkünçlerdi,
Bir gölge gibi sadıklardı sahiplerine

Tenimdeki heves gitmesin diye,
Çekingen duruşum intihar mektuplarına
Tadına bakarsın diye,
Şişelerde, mahzenlerde bekletmem kanımı

Gökler biriktirdim sana nakışlı çömleklerde
Bulutlarından kan boşanan gökler,
Üstüne kalın yün yorganlar örttüm
Kömür gibi ellerimi sürdüm

Doğduğumda ben,
Bir ilmeksin, boğazıma doladığım
Ölürüm, kesip atsam seni,
Boğum boğum sarsam,
Boğarsın beni

Tutmak için kanadını Anka kuşunun
Uzattım elimi,
Ellerim,
Gecenin sessizliğini yırtan bir şiir gibi,
Geçti kanadının içinden

Bilmiyordum,
Layık değilsen, tutulamazmış kanadı,
Tek ezberimdeki şiiri bahşettim kuşa,
Şark kuytularda bekle dedi beni

Ben sadece seni bekledim,
Kuytuların en bilinmeyeninde,
Çıkınımda bir parça kasvetle,
Ham meyvelerin ağusuyla ağulanmış ağzıma
Bir yer aradım,
Liyakatını bulsun diye

Yusuf Gürsoy 2
Kayıt Tarihi : 26.8.2018 03:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Gürsoy 2