Doğdu, taşındı, taşındı, bir daha taşındı. Kendini bir yere ait hissedemedi.
Bu devinimin amacı
Batı’dan da gelse acı
Bu yoldan dönmek olur mu?
Sen Batı’sın ben Batıcı
Ona para buna para
Cüzdanın dibi kara
Ağa vermiş fermanı
Başlarım böyle fermana
Ve an gelir, Anjelik bile
Artık sana gam verir.
Görünür bir yabancı gibi
Tüm selamlar kesilir.
Var olmayı ben seçmedim.
Gelmeden imzalatmışlar senedi.
Ne zaman?
Kal-u Bela’da sorduklarında
Diyeceğim:
İçkiliydim, hatırlamam.
-Sezai Karakoç’un Masal adlı şiirine ithafen
Batı’da bir ana vardı
Doğudan gelenleri
Evinde karşıladı
Açılır pencereleri odanın
Süzülür camdan ışık
Görünün karamsar adamın
Ruhu biraz karışık
Çünkü, en sevdiceği akşamların
Artık güneşe aşık
Değişmişsin gerçekten
İç-dış, dış-iç
Önceden pek sevmezdin beni
Şimdiyse hiç
Hırsızı görse bile
Affeder bu kadı.
Ah Anjelik geri gel!
Şiirlerim sende kaldı
Bir yerde tek başıma
Oturuyorsam şayet
Ve de hissediyorsam yalnız
Bu bir cinayet
Ve katillerimi tanıyorsam
Tatiller başlar
Göçer göçmenler evine.
Göçmek zaten mahsus
İnsan bedenine.
Herkes şimdi memlekette
Ben ise metropolü beklemekte.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!