tarlaların başı kel kaldı
âh nerede o canım lepiska saçları
nereye baksam anız
nereye baksam bir tabur
kafası tıraşlı
kafası kazınmış
acemi
asker alayı
yaktılar anızı bir sabah
eridi ipek suyu
aktı gitti su gibi
derin
haşmetli güzelliği
duydunuz mu kurdun kuşun solucanın çığlığını
indi ta ciğerimin mahzenine
ateşin dumanın isin katran yağı
süngüsü burnumda kaldı
çakıldı
tak tak
demirlendi
asıldı antika çerağı
düşündüm İsa'nın mecruh iki ayasını
düşündüm kenetlenmiş iki zecir
üfleyemediği peygamber kavalını
düşündüm bâkire Merye'min analığını
birden vurdu oltaya sarıbalık
pulları gümüş
pulları altın
çektiler
asıldılar
ölümüne
mihver mâkes
beti benzi soluk
soluksuz kaldı
yordular
ve
düştü nâçar
aktı yırtılmış dudaklarından mukaddes kanı
yüzdüler pul pul yonga yonga
serdiler derisini
perçinledi göklere rengârenk huzmesini
battı görk tayfı
battı elmas gözlerinin feri
ağzında deli bir ıslık
haramzâde hazan
celâlli mi celâlli
kırbaçlıyor yeri göğü
heybetli ağaçlar iki büklüm korkudan
çekti aldı zümrüt taşlı kaftanını entarisini
çırılçıplak haremin harâmın bağı bahçesi
o azametli ağaçlar cascavlak
öyle ki öyle başlarında
edep yerlerini örtmeye iki kuru yaprakları yok
hazırlanıyor basma pazen kardan ihramı
ölüyorlar usul usul bir kış daha gelmeden
19 Ekim 2017 Perşembe
Kayıt Tarihi : 18.3.2018 02:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!