Anılarla Yürümek Ölümlere Şiiri - İsa Yı ...

İsa Yılmaz
1237

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Anılarla Yürümek Ölümlere

bugün çıkardılar beni hücremden
kışın geldiğini biliyordum
titriyordum karanlık duvarlar arasında
üşüyordu ellerim, ayaklarım, yüreğim
saatlerin asır olduğu dipsiz, buzlu kuyularda
hayal bile edemiyordum gökten düşen karları
o kadar uzaktı ki bana güneşler
zifiri alevlerde kavruluyordu düşlerim
karanlık… buz gibi bir karanlık
ne yana dönsem bir ayrılığa, bir acıya
ne yana adımımı atsam kör bir tuzağa
ne yana dokunsam buz gibi bir anıya
ne yana yürüsem vicdansız bir işkenceye saldılar beni
inanın ecelimin gelmesini çok bekledim
bir tek Azrail’i çıkaramadım aklımdan
ah ölümün habercisi
ah topraktan Adem’e can götüren melek
neredesin, neden gelmezsin
yoksa her yanı sardın da mı görünmezsin
iblisin eline düştü ruhum
yalvartmak istiyorlar beni
dilimden laf almak istiyor lanetliler
gömdüler bedenimi kan kokan topraklara
almıyorlar canımı ebedi

neyse ki çıkardılar işte o karanlık odadan
buz gibi bir nefes çekiyorum içime
kan tadında bir soğukluk doluyor ciğerlerime
gözlerimi açamadım hala
keskin ışıklar ilk görüş kör etti beni
hoyrat ayazlarda solan güller gibi çekildim karanlığa
ey ışık sen de mi gömecektin beni
mezarım mı olacaktın bunca ölümden sonra
ben çoktan ölümü tattım
mağara duvarlarından damla damla dökülen sular gibi
ölüm aşındırdı yüreğimi, beynimi, hayalimi
vazgeçtim duvarlar arasında sevdalardan
arındırdı beni acılar geçmişin aşklarından
kimse gelmedi, hani nerdeydi dostlarım
hayır inanmıyorum artık kimselere
insan soyunun kalbinden azadeyim
bilmiyorum ey yeşil zümrüt kuşları ben ne haldeyim

hüdhüd’e fısıldamıştım hücremin penceresinden
demiştim ki ona çok derinden
benim bir sevgilim var, adı da Meri
git ona de ki, İsa’yı hapsettiler zindana
seni bekliyor, geç kalma sakın
ne zaman çıkartıp asarlar belli değil
bilirsiniz hüdhüd kuşunu, o unutmaz hiçbir şeyi
eminim ki söylemiştir de, bulmuştur da onu
ama gelmedi, gelmeyecek de
bundan sonra gelse de beni bulamayacak
bakın yürüyorum işte, gözlerim kapalı
tüm yolların ecel tahtına dayandığı yerde
asacaklar beni kaşla göz arasında
boynum kırılıp sağa düştüğü anda
belki de son kez açılacak gözlerim
bir sinema şeridi gibi geçecek önümden hayatım
evet, onu yeniden görebileceğim
mazinin derinliklerinde kalsa da
ellerinden tutup yürüdüğüm anılarla beraber
ölüm nehirlerinden akıp
ebedi okyanuslara karışacağım…

İsa Yılmaz
Kayıt Tarihi : 17.1.2009 22:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsa Yılmaz