Anıların Cenneti - Garib Çoban

Engin Demirci
971

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Anıların Cenneti - Garib Çoban

Anıların Cenneti - Garib Çoban

İnsan kendinden ayrılınca gurbet başlıyor.
Göz ile görünmeyen sırlarla yeniden başlar kalbin atışları.
İkinin bir olduğu bir tohum misali.
Bizim efkarımız deli gönlümüzün sultanı için nöbette.

Zamanla her şey değişerek ilerliyor.

Ama gönül mekanına yeni s/özler eklenmeli.
İnsanın kendinin dışında, anlamını kabul ettiği şeyin putları olduğunu ortaya koyuyor zevk-i safa hayatıyla.

Ve birden akşam gibi birçok kez yinelemek zorunda kaldığını bile göremiyoruz.
Ne çok hor görmüşüz aynamızı!..
Ve insanın çocukluk yılları, zaman içinde ne kadarda hareketsiz kalmış manzara gibi.

Tümüyle sönmüş bir hayata çağrıyla karşılaştırır bizi kabirler.
Bir yeryüzü cennetinde zorlu bir sürgünde kocaman sevgisiz bedenler.

Neşeden, mutluluktan, sevgiden, huzurdan insan kokusundan yoksun dünyevi yaşamlar.
Eski bir çözüme bile bile zincirlenmiş, yabancıdır geldiği toprağa.

Teheccüt vakti seni hiç böyle açık ele geçirdimi gece, hep uykudasınız.
Şems vakti adını sessizlikte yüksek sesle haykırışlarda kendimi yaşıyorum.

Sevmeyi hissetmenin tatlılığıydı ne çok gökyüzünün içinde uyanması.
Yağmurun altında secdeleriyle sultan olanlar çiçekleniyor her yağmur damlasıyla ıslandıkça bedenimde.
Anılarımızda ölümde yok su batıyor bir orman olan gönülde.
Benim sabır günüm, mahvedici bir aşk acısının eklendiği yere kadar dünyalık.

Kaderin gözleri sağlam ve kusursuzdur.
Buna dünya derler!..
Hepsi geçer.
Yarın mezara girdiğinde.
Şimşekler çakarken yeryüzü aydınlanır, gölgelerin resimleri değişir.

Üslup bu Huu’nun kendi rolünü oynamayı sürdürürken.
Ve sorar bize sele dönüşen yağmur damlaları!..
Yaşarken kaybettiğimiz hayat nerededir?..
(Y.ed - Güzide Mektuplar Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 6.5.2023 22:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Toprakla ve yağmurla kendi mezarımda hasbihal

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (8)

Engin Demirci