Anılara Dem Vurdum... Şiiri - Ercan Yıldız

Doğup büyüdüğümüz yerler ve çocukluk günlerinden kalan hatıralar bir filim şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden.
Sevdalarım, hayallerim, özlemlerim,
yeniden canlanıyor...

Bir sevda rüzgarı esiyor içimden,
ılık bir meltem, alıp götürüyor beni,
çocukluk yıllarıma...
Anılar düşüyor aklıma;
Bir demet menekşe kokusu yağıyor üzerime.
Suların nazlı nazlı akışını, rüzgarların serin serin esintini, dinliyorum...
Bir kelebeğin kanat vuruşunu duyuyorum...

Bir masal gibi köyde geçti çocukluğum.
Doğa ile içiçe büyüdüm, rüzgarla bulutlarla arkadaş oldum...
Kırların, dağların, rüzğarların ve pınarların
diliyle konuştum...

Her seher vakti, serin rüzgarların uğultuları çarpardı kulaklarıma, dalga dalga yüreğime işlenirdi.
Papatyalar, dağ yamaçlarındaki rengarenk çiçekler, gürül gürül akan sular...
Tertemiz havasını içime çekerdim her sabah…
Bir dağ çiçeği kadar mutlu, kuş kadar hafif olurdum, dedemin peşinden koşarken...

Geceleri dışarda yattığımız zamanlar, gökyüzünün gizemi, bir başka sihirli dünyaya alıp götürürdü bizi.
Akşamları toprak damlarda tüten bacalar
içimizi ısıtırdı. Bacaların üstünden atlayarak dumanla yarışırdık, oyunlar oynardık.
Geceleri köroğlu oynarken, köyün suskun sokaklarında sesimiz yankılanırdı...

"Uçan kuşlar martılar. Yeşil tatlı bir bahar
Gülen şen sevdalılar vardı" o yıllarda...
Zaman bir rüya sanki
Farkında olmadan geçip gitti...
İçimizde doldurulmayan boşluk...
Bir masaldan farksızdı
Çocukluk....Ah çocukluk!

Ümitlerle süslenen o saf duygularımız...
Ne nefretin, ne kinin, ne ikiyüzlülüğün,
çocuksu dünyamızda yeri yoktu, bilmezdik.
Mertliğin, hoş görünün ve açık sözlülüğün,
olmadığı oyuna bile asla girmezdik!

Hayat, dağ eteklerinde söylenen
bir türküdür sanardım.
Hayallerdeki gibi sanırdım yaşamı,
Hani bir pınar başında kurulan düşler,
yada çocukken oynanan oyunlar gibi...

06/06/2020-ELAZIĞ