Anılar canlandı Şiiri - Mehmet Çoban

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Anılar canlandı

Çetrefil duygular yaşamak iyi değil
Yaş altmışa dayanıp kırk yılın hesabı var
Kırk yıl insana neler öğretmiyor ki?
Dile kolay koskoca kırk yıl
Devlet bile eskiden yirmi beş yılda emekli ediyordu
Yirmi beş yılın anısına haydi işin bitti der gibi
Arkada kalanlara umutsuzca sallanan bir el
Koskocaman boşluklar altında sürüp gidiyordu

Eskiden oyuna getirilmiş çocukların
Savaş oyunlarını seyretmiştim.
Gençlik yıllarımın anılarından
Ellerinde hakiki silahlar
Molotof kokteylleri, taşlar, sopalar
Bıçaklar, kazmalar, satırlar
İki gün önce televizyonda aynı sahneleri seyrettim
Bu ülkenin yaşı altmış civarında olanlar
İdeoloji ne olursa olsun kandırılmışlığı tatmışlardı
Batıdan sol rüzgârlar eserken gençler üzerine
Anadolu’dan milliyetçilik fırtınaları ekiliyordu
Tarihten gelen muhafazakâr din üzerine
Köktenci, radikal Müslümanlar geliyordu

Düdük çaldılar bir zaman
Bir anda ortalıkta sessizlik toz duman
Hatırlıyorum o günleri
Kurtarılmış kasabaları, semtleri, mahalleleri
Kurtaranları yoktu ortalıkta
Kaçıvermişlerdi Avrupa’lara, İran’a, başka yerlere
Düdük çalınacağını ne zaman duymuşlardı?
Bilinmez nasıl haber almışlardı?
Ortada kalanlar saf ve iyi niyetlilerdi
Vatanından ne olursa olsun kaçmayanlardı
Solcusu, Sağcısı, Müslüman’ı Alevisi, Kürdü, Türkü
Savcıların yılan hikâyelerine dönen iddianamelerinde
Hâkimlerin tepeden bakan hükümlerinde
Devleti korumak, devlete sahip çıkmak size mi düştü?
Sorguları, ithamları içinde, gençlerin hayatı çürümüştü

Bir yıldır, bir haftadır seyrediyorum.
Yüzleri maskeli insanlar, gözleri dönmüş
Daha küçücük çocuklar ellerinde taşlar sokaklara düşürülmüş

Hangi din, hangi ideoloji, hangi insanlık?
İnsanı, insanları yollara düşürür böyle azgıncasına
Haklı haksız, insanların evlerini, hayatlarını başlarına yıkarcasına

Bir eylemci vurulup öldürülünce
Özgürlükler vuruldu diye ortalıkta kasım kasım kasılanlar
Milletin arabaları, evleri, işyerleri yakılınca niye susarlar?
Niye günahsız, masum insanlar öldürülünce konuşmazlar?

Bir insanın insanlığı bu kadar azgınlaşırsa
İnsanlık nereye gitmiştir sorulur mu hiç insanca?

Seyre dalmışım haberleri diniyorum
Birileri, yakacak, yıkacak, öldürecek insanlık adına
Yapılanlar hoş gösterilecek insanlık adına
Yuh olsun, yazıklar olsun böyle insanlığa
Bunları görüp de karşı çıkmayan aydınlığa
Bu ülke caniler arkasından ağıtlar yaktıkça
Asla gelmez ülkeye aydınlık, hüküm karanlığa

Birilerine düdük çal diye bağırıyor bunlar
Çal düdüğü, düdüklenmek istiyoruz diyorlar
Anlamıyorum kime bu nazlar, bu tafralar?
Sevinecekler mi üzerlerine dönüp patlarsa silahlar?

Daha otuz yıl önce düdükler çalınmıştı bu ülkede
Bugünkü olaylara benzer olayların eşliğinde
Kimlerin, niçin düdük çaldırdıkları çıkınca orta yere
Çıkarcılardan başka hiç kimse gülmedi bu ülkede
Düşünüyorum hangi insan olur böyle bilinçsizce?

Her nesil kendi hatalarının kurbanı mı olacak?
Sonraki nesiller öncekilerden hiç mi ders almayacak?

Bir ah yükselirse haksızlık içinde eylemlerde
Bir masum ölürse, öldürülürse bir hiçlik içinde
Hangi insanlık, hangi adalet vardır düşüncelerde?
Anarşiyi hak aramaya çare diye bilen fikirlerde
Asla insanlık yoktur, insanlığını bilene

Yüzleri kapanmış anarşi çıkaranlar
Ortalık karışınca çıkarcılarıyla sıvışırlar
Yine garibanlara çıkarılır faturalar

Eğer hak aramak haksızlık içinde olursa
Haklar hiçbir zaman gelmez haksız olanlara

Eğer birileri düdükler çalınsın istiyorlarsa ülkede
Düdük çalmak isteyen meraklı çoktur böyle biline

09.12.2009 - İzmir

Mehmet Çoban
Kayıt Tarihi : 9.12.2009 00:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Şiirin hikayesini isteyen okumayabilir..... ÜLKE GÜNDEMİNE NOKTALAR • Amerika Türkiye Cumhuriyet’ini Ortadoğu’daki çıkarlarına silahşor olarak kullanmak istiyor. Bir zamanlar İran şahını, İran devrimine karşı Saddam’ı kullandığı gibi. Ancak AKP hükümeti kullanılmak istemiyor. Olumsuz tavrının karşılığında Amerika Saddam’a Kürt halkını koz olarak kullandığı gibi, PKK’yı Türkiye Cumhuriyet’i aleyhine kullanmak istiyor. Olayları kışkırtıyor. • Hükümet evrensel demokratik açılımlar konusunda henüz ne yaptığını, ne yapacağını bilmiyor. Açılım konusundan rahatsız olan çevreler var. Açılımlar bazı çevrelerin çıkarlarına taş koyuyor. • Atatürk ve Atatürkçülük istismarı ayyuka çıktı. Dün, solcular, ateistler, milliyetçiler Atatürk istismarı üzerine siyaset yaparlarken onlara muhafazakâr dindarlar eklendi. Atatürk ve Atatürkçülüğün istismar edilmeden siyaset yapılmayacağını anlayanlar arttı. Zira dininiz, etnik kökeniniz, mezhebiniz, ideolojiniz ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyet’inde söz sahibi olabilmeniz için, Atatürkçü olmanız gerekir. • Açılım konusunda CHP elimdeki kozlar gidecek endişesi ile baskıcı, faşizan bir tutum içine girdi. Türkiye Cumhuriyet’inin tek parti dönemindeki olayları devletin bekası için haklı göstererek savunmalara girişti. Bu durum büyük sevimsizlik uyandırdı. CHP’nin tek parti dönemindeki yapılanları haklı gösterme çabalarına karşı çıkanlar meğer Atatürk’ün devlet başkanı olduğu dönemdeki uygulamalara bilinçaltında karşılarmış. Durum Dersim (Tunceli) olaylarının hatırlatılması ve haklı gösterilmesiyle ortaya çıktı. Acaba tek parti döneminin kabul edilmeyenleri ne kadardır? Ne zaman ortaya çıkacaktır? Bilinmiyor… • MHP Türk milliyetçileri olarak, Türkiye Cumhuriyet’ini biz kurduk, bu ülke Türklere aittir. Ülkede farklı etnik, ırki halklar yaşasa da, Türk olmak zorundadırlar. Türk olduğunu ve Türklerin iktidarını kabul etmeyenler haindir vurgulaması içindeler.. • DTP kendini siyasal parti olarak tanıtsa da, PKK’nın siyasal uzantısı olduğunu her söyleminde açıklıyor. Buna rağmen yargı, hükümet ve diğer partiler susuyor. Neden? • DTP demokratik açılım konusunda, Kürtlerin hakkı sınırsızca verilmelidir. Demokratik açılım konusunda başka etnik gruplar, mezhepler, dinler, fikirler beni ilgilendirmez. Ben Kürt milliyetçisiyim. Her açılım benim için olmalı. Ben yoksam gerisi figan diyor. Tutum ve davranışlarıyla açılım yanlısı değil, Kürt devleti yanlısı olduğunu vurguluyor. • Açılım konusu PKK’nın işine gelmiyor. Zira PKK’nın kurduğu örgütsel yapının çıkarları açılımla bitecektir. PKK liderleri, askerleri normal halktan birileri olacaktır. PKK liderleri ve askerleri olarak elde ettikleri çıkarlar bitecektir. Uluslararası teşkilatların, devletlerin onları muhatap alması bitecektir. Bunları fark eden PKK, Irak’taki Kürtlerin elde ettiği başarıya ulaşmak için, Amerika ve batı ülkeleriyle flört ediyor. • Bazı çıkar çevreleri, ülkede Türk Kürt savaşını halka yaymak istiyor. Çıkarılan olaylar halkı kışkırtmaya yönelik. Onlar istiyorlar ki, Türkler içinden de PKK militanları gibi, Türk militanlar çıksın. Kürtlerin evlerine, işyerlerine saldırsınlar. Bunun sonuncunda halk arasında Türk Kürt savaşı çıksın. Böyle bir tablodan kimler kazanır? Kürtler düşünüyorlar mı? Türkler düşünüyorlar mı? Henüz belli değil… • Amerika İran’a karşı politikalarında Türkiye Cumhuriyet’ini kullanmak istiyor. Amerika Ortadoğu’daki silahşoru İsrail’in, her türlü nükleer ve yasak silahlarla silahlanmasına ses çıkarmıyor. Üstelik bütün gücüyle destekliyor. İran’a nükleer silahlar üretiyor diye karşı çıkarken Türkiye Cumhuriyet’inin bu gerçeği dillendirmesi karşısında, Amerika PKK’yı dolayısıyla Kürtleri kullanıyor. Günümüzdeki PKK’nın şiddet olayları, Amerika tarafından nükleer silah kavgasının uzantısı olarak Türkiye Cumhuriyet’ine karşı çıkarılmaktadır. • Avrupa devletlerinin halkları evrensel insanlık hakları çerçevesindeki söylemlerinin aksine İslam’a ve Müslümanlara karşı milliyetçilik, dincilik damarlarını kabartıyor. • Türkiye Cumhuriyet’i AKP hükümetiyle sınırsız, sorgusuz batı yanlılığını bırakarak Ortadoğu’da bir güç olduğunu vurguluyor. Türkiye Cumhuriyet’inin Amerika ve batıya karşı oynadığı bu oyunun gelecek günlerde neler getireceği bilinmiyor. • Amerika ve batı Türkiye Cumhuriyet’ini Ortadoğu’da kendi yandaşı, silahşoru olarak görmek istiyor. Aksi tutum davranışları sergileyen Türkiye Cumhuriyet’inin batıda güvenirliliği tartışılıyor. • Paralarını, çıkarlarını batıya bağlayan Müslüman Arap ülkelerinin iktidarları Ortadoğu’daki gelişmelerden rahatsızlar. Onlar Ortadoğu’yu Amerikasız ve batısız düşünmüyorlar. • Dünyada ve ülkemizde meydana gelen bütün olaylar, insanların İslam’a dair düşüncelerini değiştirmeye başlıyor. İnsanlar yabancısı olduğu İslam’ı merak etmeye başlıyorlar. • Osmanlı’nın yıkılmasıyla başlayan Ortadoğu’daki batıya yönleniş hayal kırıklığı içinde, kendini tekrar keşfe hazırlanıyor. • Ergenekon davasıyla, AKP hükümetinin katkısıyla, AÜT (Asya Üretim Tarzı) ’nı savunan solcular, Sovyetçi, alevi kökenli solculuk anlayışıyla hesaplaşıyorlar. • 1970’li yılların Stalinci, Leninci, Maocu solcuları, Asya Üretim Tarzını savunan milliyetçi solcularla günümüzde kıran kırana demokratiklik, demokratik açılım adı altında birbirine giriyorlar. • Demokratik açılım mı? O bir hikâye… Ne açılım yanlıları, ne de karşıtları gerçekte böyle bir olguya inanmıyorlar Atatürkçülüğün istismarı gibi, demokratik açılımda istismar konularının başında geliyor. • Siyasallaşmış Müslümanlar da dâhil, bütün ideolojiler, fikirler insanları kullara kulluğa çağırıyor. Günümüzde hiçbir siyasal görüş, karşıt görüşlere kendine tanıdığı hakları tanımıyor. Karşıt görüşleri kendi içinde asimile etmeye çalışıyor. • İnsanlık hakları mı? Ne o? Bilen, tanıyan, tanımlayan var mı? Görünen o ki, herkes kendi haklarına insanlık hakları diyor. Başkalarının haklarını dillendirmesine özgürlüğün kaybı olarak bakıyor. • İdealler, düşünceler geçmişte olduğu gibi başka baharlara çiçek açıyor.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş

    Yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • Dilşâde Güngör
    Dilşâde Güngör

    Duyarlı yüreği kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa

    Ah üstadım. Geçmişte olanları hatırlattınız bana. O karanlık günleri tekrar yaşamak çok zor gelir insana. Kutlarım üstadım.

    Cevap Yaz
  • Ceren Kaya
    Ceren Kaya

    Duyarlı kaleminizi kutluyorum. Saygılar.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Kısa
    Ahmet Kısa

    12 Eylül 1980 de ortaokul ikinci sınıfa gidiyordum herşeyin farkındalığında olamasam bile boykot edilen ders saatleri her gün onlarca insanımızın ölmesi duvarlara yazılan yazılar boyalar sloganlar.Sağ sol ayrımında hane halkları bölünmüş sevgiler fikirler..Sanki o günlere bir dönüş var gibi memleketimizin üzerinde yine birilerinin kanlı elleri ve hesapları var.Gün birlik ve beraberlik günüdür ama bu ilk önce devlet büyüklerinden başlamalı.Söylenecek şey çok ama zaten siz herşeyi yazmışsınız hocam.Tam puan bıraktım gönül sayfanıza selam ve dua ile..'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (22)

Mehmet Çoban