Anı yaşamak deyiminin verdiği mesaj doğrudur. En azından benim için. Öte yandan bir nefes sonrasına bile garantisi olmayan bir insanın uzun hesaplar yapması da doğrudur.
Sanki bir çelişkiymiş gibi görünen bu iki durum aslında yaratılış gayesinin püf noktası olsa gerektir. “Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, şimdi ölecekmiş gibi de ahirete çalış.” diyen sevgili peygamberimiz aleyhisselâtu vesselam efendimiz ne büyük bir kapı açmıştır aslında insanlığın önüne.
Hz. Peygamberimiz, bu hadis-i şerifleriyle Cenab-ı Hakk’ın bize bahşetmiş olduğu bu hayatı sürdürürken, geleceğe dair çeşitli planların çekiciliği ve hayhuyu içinde bir an sonra artık yaşamıyor olabileceğimiz gerçeğini de unutmamamızı ve buna göre yaşamamız gerektiğini ne kadar da güzel anlatmış.
İşte bu yüzdendir ki anı yaşarken bile geçmişten kopuk, geleceği olmayan bir yaşam tarzı benimsemek, insanı yoksunluklar içinde kaybolmaya iter. İnsanın yitip gitmesi ise yaratılışına ve Yaratan’ına ihanet etmesi demek değil midir?
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman