-XXV- Sizin Başınıza Hiç Koç Düştü mü
Şu an aranızda olmamı
Başıma düşen koçun
Değmesine ramak kaldığı
O bir saniyeye borçluyum.
Yirmili yıllarımı yaşarken
Bir kurban bayramı arifesinde
Yaşadığım bir olaydı…
Bir fırında çalışıyordum o yıllarda…
kaptığım börek tavasını satıcıya dağıtmak için
Başımın üstünde taşıyarak
Yürüyordum
Gözlerimi yakıyordu güneş ışığı...
Taze bir bahar serinliği
Terli sırtıma tırmanıyordu
Dar bir sokakta
Önce başımdaki tava tartıldı
Neredeyse elimden fırlıyordu
Bir güç tavaya değerek, arkam sıra yere düştü
Tepsiyi düşürmemem ve yere düşmemem,
Dahası ölmemem bir mucize eseridir.
Attığım bir adım, ıskalamaya sebep olmuştu.
Tok bir ses duyunca geri döndüm:
Can çekişen iri bir koç…
Sırt üstü yerde yatıyordu
Yukarıdan birkaç kişi
Üçüncü kattan düşen koçun ardından
Telaşlı bakışlarla bakıyordu…
Zavallı hayvan başına geleceği anlayınca
Can havliyle taraçadan atlamıştı…
……….
Aklım karışmış, yürüdüm,
Hz İsmail’inkine benzer bir olay…
Gökyüzünden bir koç gelmiş,
Ucuz kurtulmuştum…
İzmir-Eylül-2008
Ekrem BozkurtKayıt Tarihi : 28.10.2008 11:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rabbim ne eylerse iyi eyler…
Sevgili kardeşim : Ekrem Bozkurt,
Allah'ın sevgili kullarından biri olmalısınız. Gökten koçla müjdelenen şu ana kadar sizden başka duymadım. Kalben inanıyorum ki Hz.İsmail'in soyundan geliyor olmalısınız.. Rabbim her iki dünyada da sizi mübarek kılsın. Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı Tekirdağ'dan gönderdiğim İlk Tam puan ile selamlıyorum.
Yuvanızda huzur ve mutluluk güzünüzde gülümseme hiç eksik olmasın. Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
İrfan Yılmaz.
TÜM YORUMLAR (3)