BEN ÇOK ŞANSLIYMIŞIM!
İngiltere’nin pek alışık olmadığı sıcak bir gün.Walthamstow pazararına yukarı yürüyorum,tansiyonum düştü.Pazar merkezinden dışarı çıkıp biraz dinleneyim bir de sigara içeyim dedim.Çıkışta siyah bir adam elime bir bildiri tutuşturdu.Sol da gölgelik yerde duvarın üzerine oturdum.Bildiriye bir göz attım,’’İsa sizi çağırıyor’’diye başlıyor.Çok hasta olduğum için aklıma ölüm geldi.Hiç hoşuma gitmedi bu çağrı.
Öylece kenara bıraktım.
Haliften yel esmesiyle bildiri yerde gezmeye başladı.Diğer bildiri dağıtan siyah adam gülümsiyerek bana yaklaştı.Yerden bildiriyi aldı.Ben de adama ayıp olmasın diye ‘’okumayı bilmiyorum ‘’dedim.Bildiri İngilizce yazılmış.Adam bana hangi dili konuştuğumu sorunca,’’ Türkçe ve Küretçe’’dedim.O da ‘’İsa seni seviyor biliyormusun’’ dedi.Ben de umursamaz durunca adam yanımdan ayrıldı.
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman