Dışarıda kuru bir soğuk vardı. Evin içini ise mutfaktan gelen ses ve nefis hamur işi kokuları kaplamıştı. Oturma odasına kurulan sofra,
Kahvaltıyı seven benim için, eşim Nurcan tarafından özenle hazırlanmıştı. En son rahmetli annemin sofranın ortasına bıraktığı,
Peynirli çiğ börekler iştahımı dahada çok kabartmıştı. İştahla ve
Besmeleyle oturduğum sofra, - Koğuş kalk! sesiyle birlikte ortadan
kaybolmuştu. Gözlerimi açtığımda büyük bir koğuşta ve ranzanın
alt katında kendimi bulmuştum. Ne olduğunu anlama çalışırken,
Askerlikdeki ilk günüm olduğunu hatırlamıştım. Muhtemelen saat
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman basına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Devamını Oku
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman basına.
Gönül yarası desem...
Değil!




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta