Saçaklardan sarkan buzların erimeye başlamasıyla birlikte, kışın son günleri içinde olduğumuz hissine kapılırdık. Ertesi gün uyanıpta
Pencereden bakınca, dizboyu karla yanıldığımızı anlardık. Saatlerce
Oynanan kartopu ve oyunlardan sonra, uyuşan ellerimizi ısıttığımız
Sobanın közünde pişirdiğimiz ekmeğe sürdüğümüz margarin ve peynirin lezzeti unutamadığımız tatların ve aldığımız kiloların en büyük sebebiydi. Arkasından televizyonda açıklanan, İstanbul valiliğince eğitime 3 gün ara verildi anonsu, tüm öğrencileri sevince
boğardı. Tatilimizi derse değilde, karla oynanan oyunların bedelini
soğukalgınlığı ve ateşle öderdik. Bunun en büyük sıkıntısını ise rahmetli annem çekerdi.
- Hayırlısıyla bir bahar gelse. Diye bize hayıflanırdı.
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman basına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Devamını Oku
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman basına.
Gönül yarası desem...
Değil!




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta