There was fire, on ice;
As deuce, at first,
Which brought gun
And it caused a drought -
A drought, containing bullets
-Gives an empty oasis
But the bullets had been
Shadow-snakes of 'The Sea-Big',
(The bullets had
Characterized by an event horizon.)
Either is a barrier or a periphery:
There, however, everything's in.
In the eyes of giant dragon,
It is hate; more than
A squirting-mouth
With fire:
In the eyes; too, there's fire:
Fire is on ice;
Water's gonna come within this -
For love, ain't an escape.
-
Vardı, buz üzerinde ateş;
Beraberlik halinde, ilk başlarda *
Ki bu, silah getirdi
Ve kuraklık sebep olundu -
Kurşunları içeren bir kuraklık
-Boş bir vaha bıraktı.
Fakat bu kurşunlar,
Gölge-yılanları'ydı Büyük-Deniz'in;
(Bu kurşunlar,
'Olay ufku' adıyla anılmıştı.)
Hem bir engel, bir çeper hem de:
Orada ama, her şey içeride.
Gözlerinde, devasa ejderin;
Nefret, orada! onun
Ateşle fışkıran ağzından
Çok daha fazla:
Gözlerde de ateş var:
Buzun üzerinde ateş var;
Yine, suya dönüşecek olan -
Kaçış yok, sevgi için.
-
Başlıktaki 'ateş' hem 'ateş etme' hem de 'yanan ateş' anlamında.
* Berabere kalma durumunu
Kayıt Tarihi : 28.8.2004 04:16:00
- Özgürlük
- Dost
- Dolunay
- Doğa
- Şehir
- Para
- Politika
- Peygamber
- Savaş
- Araba
- Anne
- Sevinç
- Allah
- Aile
- Bayram
- İslam
- İhanet
- İstanbul
- Yağmur
- Çocuk
- Hüzün
- Tanrı
- Tarih
- Çanakkale
- Barış
- Eğitim
- Ayrılık
- Evlilik
- Gece
- Güzellik
- Umut
- Türkiye
- Mutluluk
- Köpek
- Kedi
- Kin
- Hayat
- Müzik
- Atatürk
- Aşk
- Sevgi
- Günaydın
- Okul
- Ölüm
- Nefret
- Deniz
- Çiçek
- Çevre
- Kadın
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)