Sürç-i lisan eylediysem affola,
Kulaklarimda gaf dola,
Şamar yüzümde iz kala...
Ve bir çuval da incir yerle bir de olsa,
Köle bu ruha af ara.
Suçlu yok zamanda, bükük boynuma giotin olma.
Dilekçeler kelepçe yediler, kanlı macun mecnunun damaklarında...
Kestim şah damarımı padişahın huzrunda.
Dalıp giden bu şairin gelir-geçerleriyle melodi oldu söz sana.
Patakla ruhumun karamsar çocuklarını.
Al elinden şekerli elmalarını.
Felek çarkı döndü midem altüst oldu.
Ben nakit bir sevgiyim,
Karşılıksız hediyeyim,
Susuz bir bedeviyim..
Ve sagopa rapte iç karartan ilk buluş.
Karanlık zirvelerden gün doğuş.
En zor anda bir devadır hoş sesin,
Kendinle utanmadan konuş!
Konar göçer bir kuş,
Gökkuşaklarında beşuş...
Ferasetim,
Verasetin,
Şehadetin,
Şedit cesaretim,
Ve bazı bazı hasretim,
Kendi kendime hakikatim.
Ben tam isabetim.
Hedeflerime kenetim.
Hocalarımın gözüne yansısın faziletim.
Yüzün yüzüme baka baka kızarır, düzün tersine karışır.
Ayağını denk al ortam marazlı.
Kollarında extra panik taşı!
Hayata anlamsız gözlerle bakma şaşı!
Yüz psikopattan birinin açık kaşı.
Çocukken çizdiğim resimlerde iki kuşa selam eden güneş vardı.
Okyanusda bir YUNUS boğuldu,
Gemiler sarsıldı ve sonra battı.
Ruh halime egoist psikolojilerinizi aşılamaktasınız neden?
Aslında ilk çağdan çok blu çağı beni ilgilendirendi.
3 sene lisede rehine dönemi geçirdim..
İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım.
Arkadaşım bir canavarmış.
Maalesef çok geç anladım.
Çakmak onun ellerindeydi...
Kayıt Tarihi : 16.8.2011 14:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!