Kanıyor yine göğsümdeki yara
yıldızlar alçalıp bedenimle bir olduklarında
tabanlarının altına suskunluk çöktüğünde insanların.
Yıllara gömülen bu taşlar beni nereye kadar sürükleyecek.?
Denizi kim tüketebilir ki denizi.?
Her sabah vakti akbaba ile şahini selamlayan elleri görüyorum, acılar sayesinde bağlı olduğum kayadan, ölülerin kara dinginliğini suluyan ağaçları görüyorum.
Sonra da sabit gülümseyişini heykellerin.
Bu hac yolculuğuna çıkan bizler
kırılmış heykellere bakarak dalıp gittik
ve hayatın bu kadar kolay yok olmadığını
ölümün daha keşfedilmemiş yolları bulunduğunu, kendine özgü bir adalete bağlı kaldığını düşündük
ve biz sertlikle, zayıflıkla birleşerek,
taş içinde birbirimize bağlanarak
ayaklarımızın üzerinde dimdik ölürken
eski ölülerin çemberin dışına çıktığını,
dirilip tuhaf bir dinginlikle gülümsediğini.
Çeviri: Ari ÇOKONA
Yorgos SeferisKayıt Tarihi : 11.6.2015 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!