Andırın Şehitleri Şiiri - Abbas Paksoy

Abbas Paksoy
802

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Andırın Şehitleri

Ahmet Boz, Genç dağlarında can verdi.
Göğsünü gere gere, siper gerdi.
Bu vatanı korumaktı, tek derdi.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Hakan Taşgıt, Çukurca bahçesinde.
Şehitlik dili vardır, lehçesinde.
Vatan sevdası dolanır, hecesinde.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Mustafa Yanalak, uzman çavuştu.
Şehitliğe, Bilecik’te kavuştu.
Bu vatan için, cephede boğuştu.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Mehmet Şahin, Diyarbakır’a vardı.
Mardin yolunda, teröristler sardı.
Al bayrağım, gönlünde nazlı sırdı.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Yusuf Çiftçi, bu vatan için koştu.
Nusaybin’in topraklarında coştu.
Yaratan yazmış, şehitliğe uçtu.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Erdal Kama, Tunceli’de doğruldu.
Çiçekli köyde, kahpece vuruldu.
Cenazesine, bir mahşer kuruldu.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Atilla Kurt, kahpelere saldırdı.
Lice dağlarında, kurşun çıldırdı.
Vatan’ı uğruna, canı aldırdı.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Ramazan Avcı, Hakkâri’yi buldu.
Hain bir mayın, bedenine doldu.
Pirinç çeken elinde, şehit oldu.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Hüseyin Kafalı, Mazgirt yolunda,
Kahpeler dolu, sağında solunda.
O şehit oldu, silahı kolunda.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Mustafa Kök, Pervari’de sıkıştı.
Hain kurşunları ile takıştı.
Ona, şehitlik ne güzel yakıştı.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Adem Seyfioğlu, yiğidin hası.
Elindeki tas, Abu-Hayat tası,
Şehit olanların, tutulmaz yası.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Ahmet bekâr, delikanlının toyu,
Canını aldı, Arıcak’ın soyu.
Çok acı çaldı, Elağzı’nın suyu.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Tacettin Çeribaş, Diyarbakır’da,
Şehidi görün, yüzüne bakında.
Eşiyle yavrusu, kaldı akılda.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Şahsuvar salman, Hakkâri’nin teri.
Cennet-i aladır, şehidin yeri.
Pervane olur, bütün melek-peri,
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

İlyas Peksoy’un, fidan gibi boyu.
Sivas’ta da içti, şehitlik suyu.
Asildi, asaletli idi, soyu. Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Zübeyir Çınkır’da, Şırnak’a girdi.
Tank üstünde, göğsünü siper gerdi.
O da, şehitlik makamına erdi.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Hacı Mehmet Efil, tezkere koydu.
Mardin-Nuseybin, ciğerini oydu.
Eşi; Gülsüm, sanma ki, ona doydu.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

İdris durmuş, Alanya ellerinde.
Cennet gülleri, tutar ellerinde.
Abu-Hayat’ı, tadar dillerinde.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Hacı Ahmet Bahçeci, uçtu gitti.
Dünya hayatı, İstanbul da bitti.
Bir, kahpe kurşun, yiğidimi netti.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Nurettin Arslan, aslanın aslanı.
Ekinözü’n de verdi, tatlı canı.
Öğrencilerine, oldu bir anı.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Cengiz Köroğlu da, Şarkışla’da kaldı.
Demir Boğa Köyü, canını aldı.
Son dersinin de, son zilini çaldı.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Yasin Höbek, Hizan da can verdi.
Kahpe kurşunları, vatana serdi.
Bedia, Emre’yle, krize girdi.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Ahmet bıçakçı, şehitlerin dili,
Canını aldı Hakkari-Şemdilli.
Yârim diye silahı tuttu eli.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Vatan’ı seven, vatan için koşar.
Al bayrak elinde, coştukça coşar.
Paksoy’um, bu güzel vatan’da yaşar.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.

Abbas Paksoy
Kayıt Tarihi : 28.3.2013 10:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abbas Paksoy