Allah’ı andım
Düşünürken bilgiyle
Ulaşırken hükümlerime
Dünyayı algılarken
Hayatımda evrende
Tüm yaşamımın özünde
Varlıkları andım
Yaratılırken Allah’ın emriyle
Doğal kanunlarının özünde
Her attığım adımda
Her dinlediğim sözde
Her konuştuğum düşüncede
Allah’ı andım bütünlüğünde/bütünlüğümde
Allah’ı anarlarken gördüm
Allah’ı anarlar sayılar içinde
Sıfatlarını söylerler sayılar içinde
Allah’ın bilgileri yok sözlerde
Allah’ın özleri yok düşüncelerde
Allah’ın hükmü yok yaşamları içinde
Allah adına,
Üretilen düşüncelerde
Bilgisiz verilen hükümlerde
Sürekli tekrarlanan tespihlerde
Zulümler doğar zulümler içinde
Anlamları anlamsızlıklar içinde
Riyakârca kandırmacalar içinde
Allah der kitabının içinde
Anın beni anlamlar içinde
Size gönderilen bilgilerde
Hayatın tüm göstergelerinde
Hayatınız anlam kazansın
Size öğrettiğim anlamlar içinde
Allah’ı andım,
Her an her yerde
Düşüncelerin özünde
Sözlerimin sözcüklerinde
Attığım adımlarımın temelinde
Arkamda önümde
Gerimde ilerimde
Geçmişe özeleştirilerimde
Geleceğe hayallerimde
Allah’ı andım
Surelerde, sureler içinde
Ayetlerde, ayetler içinde
Kelimelerde, kelimeler içinde
Hecelerde, hece heceler içinde
Allah’ı andım
Her an her yerde
Sayısal tespihlerin ötesinde
Anlamsız sözlerin ötesinde
17.01.2007 – İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 17.1.2007 09:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kur’anda zikir anlamları, 1. Kur’anın bir adı da zikir olarak geçer 2. Zikir okumak/anlamak anlamındadır Ayetler, “Biz size zikri (kur’anı) indirdik” “O müminler zikir (kur’an) üzerindedirler” “Andolsun ki onlar zikirden (kur’andan) yüz çevirmişlerdir.” 'Kim zikirden (kur'andan) yüz çevirirse Allah ona şeytanı arkadaş kılar' “O müminler ki, sürekli Allah’ı zikrederler (anarlar) ” Bir gün bu ayetler üzerinde görüşürken rahmetli Bekir amcam konunun anlaşılması için bir hikâye anlatmıştı. Amaç; zikrin, anmak-okumak anlamlarının ne olduğunu anlamaktı. Bekir amcamın anlattığı hikaye şöyle, Köyden biri yabancı yere gider. Giderken ailesi, akrabaları, arkadaşları ona derler ki, gittiğin yerde bizi unutma. Sürekli bizi an. Arkadaşımız yolda giderken, ailesinin, akrabalarının, arkadaşlarının adını bir kâğıda yazar. Sonra gittiği yerde, fırsat buldukça isim listesini sürekli okur. Defalarca her gün bu okuma işini tekrar etmektedir. Bir gün arkadaşlarından biri onu görür. - Ne yapıyorsun, elindeki liste ne? - Elimdeki bir listedir. İçinde ailemin, akrabalarımın, arkadaşlarımın isimlerinin yazılıdır. - Peki, niye onu sürekli okuyorsun? - Onları unutmamak için okuyorum. Unutmayayım diye sürekli tekrar ediyorum. - Niçin? - Onlar ben köyden ayrılırken bizi unutma dediler. Sürekli bizi an dediler. Arkadaşı katılarak gülmeye başlar. Listeyi okuyan gülmelerden rahatsız olur. - Niye gülüyorsun ki? - Yahu sana onlar bizi unutma an derken, onların ismini listeye yazıp sürekli okuman için demediler. - Peki, niye öyle dediler? - Onları anmış olman için onlara kendinden haberler ulaştırman gerekir. Bunun için telefon varsa telefon et. Yoksa onlara mektuplar yaz. Onları habersiz bırakma. Onlar senden bunu istiyorlar. Senin onların ismini bir kâğıda yazıp sürekli okuman, onlara senden haber göndermemen onları hatırlamış (anmış) olman demek değildir. - Yani ben onları anmış olmak için onların her birine veya toplu olarak mektup mu yazmam lazım? - Evet. - Çok zor hepsine nasıl yazayım? - Kolayı var. Ailene bir mektup yazarsın. Akrabalarına bir mektup yazarsın. Arkadaşlarına bir mektup yazarsın. Mektubun içinde her birine selam gönderirsin. Hatırlarını sorarsın. Kendinden, işinden, sağlığından haberler verirsin. Tamam mı? - Tamam, şimdi anladım. Teşekkür ederim. Bekir amcam hikâyeyi bitirdikten sonra bize döndü. - Ya çocuklar işte böyle. Şimdi sizin Allah’ı ve sıfatlarını sayarak sürekli tekrar etmeniz Allah'ı zikretmeniz (anmanız) sayılmaz. Bu yaptığınız aynı o bizim köylünün işine benzer. Hâlbuki Allah kuranda beni anın derken, düşüncelerinizde, yaşamınızda beni hatırlayın demek istiyor. Bir şeyler söylerken, düşünürken, yaparken, söylediğim, düşündüğüm, yaptığım Allah’a uygun mu diye kendinize sorun diyor. Onun için kur’anın bir adı da zikirdir. Bizim söylediğimiz, düşündüğümüz ve yaptığımız şeylerin kur’ana uygun olup olmadığı prensibinden hareket etmek için, Allah’ı anmak, kur’an okumak ve kurandaki bilgilerle, düşünmek, söylemek ve yapmak anlamındadır. Değilse sizin, Allah’ü Ekber, Sübhanallah, Elhamdülillah diyerek otuz üç ve ya doksan dokuz defa tespihler devirmeniz bir şey ifade etmez. Veya Allah’ın sıfat isimlerini tekrar etmeniz bir şey ifade etmez. İfade eden şey, Allah’a göre, düşünmek, söylemek ve yapmaktır. Her gün tespihleri anlamadan devirsen ve Allah’a göre, düşünmez, söylemez ve yapmazsan ne ifade eder ki? Rahmetli Bekir Amcam akıllı ve bilgili bir insandı. Öyle unvanları yoktu. Ama söylediği her şeyin anlamları büyüktü. Nur içinde yatsın inşallah..

Kullardan istenense Allah'ı bilmeleri ve arif olmaya çalışmalarıdır. Kuran'da bir çok ayette akledin, aklediniz tavsiyeleri vardır. Kulun bu yolda yaptığı tefekkürleri zikirdir.
Sizin şahsınızda, bu alemden göçtükten sonra dahi bizi aydınlatan Bekir amcamada minnettarım.
Saygılarımla
'Allah’ı andım
Her an her yerde
Sayısal tespihlerin ötesinde
Anlamsız sözlerin ötesinde '
'Ez dine Muhammed bi imanım,
tü min ne xapinê bi wi xaçi...'
'Ben Muhammed dinine iman ederim,
beni gösterdiğin haça kandırma ..'
Kürtçe anlatılan pir parçadan alıntı.
Doğrusu da buya,ben Muhammeddin (s.a.v)ümmetindenim,islam dinine iman ederim.
Tüm gerçekler özünde saklı,,,
Saygılar ustadım !
--------------
Zaten bütün sorunlar buralarda başlamıyor mu? Dinimizin özünü anlamak en güzeli.Saygılarımla üstadım.
Allah'ın zikriyle mutmain ve müteselli olmuş kalplerden olmak dileği ile...
Allah razı olsun Mehmet Ağabey..
TÜM YORUMLAR (17)