Bu gece
Seni anlattım sessizce
Dinledi yosma yokluğun.
Bu gece,
Andıkça aktın gözlerimden.
Bir sen aktın gizlice
Bir de gençliğim.
Uğruna,
Bıçak gibi bilendiğim
O ak günlerimiz var sohbetimizde.
Yokluğun yanımda,
Yoldaşım bu gece.
Issız bir dağ yamacında
Susup,
Sessizce,
Beraberce dinliyoruz.
Esen yelde sesin var mı?
Dağ sesini yankılar mı?
Belki uzaklarda türkü söyledin,
Bir-iki kelam eyledin.
Bekliyoruz ümitsizce
Rüzgarda nefesin var mı?
Kara gözlerin mi yukarda yanan?
Yoksa yıldızlar mı,
Uykusundan uyanan.
Soruyoruz sırdaş Ay’a
Pür dikkat kesilmişiz,
Karanlıkta semaya.
Gözlerin derinlerde
Yıldızlar kadar ışık.
Yıldızların arasında,
Hayalin duruyor yıldızlara karışık.
Her halin akıyor Samanyolu’nda
Her anışta gözümden aktığın gibi.
Ellerimi tutup
Bana baktığın gibi
Bir uzansan yıldızlardan
-Ne olur?
-Canın mı çıkar?
Uğruna kül olan candan
Çok mu kıymetli canın var? ! ..
Peşinden geliyorum
Sen kaçıyorsun.
Tutuyorum seni kartanem
Elimde eriyorsun.
Fesatlığın üstünde yine.
Bu ıssız yerde bile,
Hayalini esirgedin.
Nankörsün! ..
Kipriğimde bir damlaydın bu gece
Yıldızlardan baktın
Göremedin.
Sen körsün!
Akıp gittin sonsuzluğun ucuna
Gözlerimde kaldı ayağının izleri.
Bir sen aktın yanağıma bu gece,
Bir de gençliğim.
Volkandan ateşin aktığı gibi.
Bir çöpün ormanı yaktığı gibi,
Yaktın yine bir çırpıda içimi.
Yokluğun da yandı
Alevlerin ucunda.
Kül olup yağdın semadan.
Yağdı hasretin,
Yağdı acın da.
Bu gece üstüme,
Bir dağın yamacında.
Mustafa AKASLAN
(Terekeme Türküsü)
Kayıt Tarihi : 19.12.2007 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)