And The Oscar Goes To...

And the oscar goes to...

Ah yine ben
Ama duydum ki ben,ben değilmişim
Bir başkasının yansımasıymış
Biri yüreğine taş basacağına
Kendine yeni bir şans tanıyacağına
Kara bir demiri alıp boyamış bezemiş
Yüreğine dayamış ben oyum diye
Demiri dövsebilseydin sana kılıç da olurdum
Kalkan da,taç da,krallığının suru da
Hatta yakışıklı şovalyen bile olurdum gözümü bile kırpmadan
O kadar ham ve çoğum işte

Kulağıma müzikler fısıldamış
Gözlerimi çizgiden filmlerle boyamış
Kıvırcık saçlarıma şekiller vermiş

Haaah
Uyumuşum mışıl mışıl,dizinde masallar dinlerken
Güvenmişim ve en kötüse de çok sevmişim
Kalbimi de adak diye kurban etmişim Mephistosuna
Hala da pişman değilim
Bak şimdi kendime çok yazığım geldi

Ama ben
Ağzıma küfür alamayacak kadar çok kelime tutuyorum aklımın iplerinde

Ama ben
Gitar çalamam,gitarımda var ama klasiktir

Ama ben
Kıvırcığım,gamzeliyim ama saçlarım kısadır
Gözleriminin içi gerçekten güler

Ve ben sevebilirim sonunu hiç de düşünmem

O kadar hırsıza,caniye,haine bile hak verebilecek kadar çok pencerem vardır
Ama senin bu yaptığını yedi düvelde de bile görmedim,duymadım

Vay be
Çok bıçak yedim dostumdan düşmanımdan
Bir sürü brütüse merhaba dedim
Ama hiç biri
Canımı bu kadar acıtmadı
Sende haklısın
Brütüsün olduğu yerde
Sezar ölmeye mahkummuş

Bu kale yıkıldı
Ve düşman işgalde cirit atıyor,ihsaniyetimi yağmalıyorlar
Her gün hatıralarıma işkence ediyorlar
Bütün işkencelere rağmen senin ismini vermedim onlara

Şimdi ne mi öğrendim

Bir daha asla sevme

Biri sorarsa yalancının tekiydi de

Ömrünün sonun da kadar unutamayacağın anıları kirletme
, bu anılar senin yaşaman için tek sebep olabilir,

Ve her şeye rağmen küçüçük bir tebessümü esirgeme :)