Ancak Bir Benzerim Öldürebilir Beni / O ...

Cezmi Ersöz
124

ŞİİR


275

TAKİPÇİ

Artık daha fazla böyle yaşayamazdı. İçindeki o sadece ve sadece kendisine ait olan özü ortaya çıkarmak ve onu yaşatmak istiyordu. Çünkü böyle, birden fazla ve kendisinin olmayan ve gerçek mi sahte mi olduğunun ayırdına varamadığı kişilikleri taşıyordu, sıkıntılı bir yük gibi... Peki, gerçek ve sadece ona ait bir özü var mıydı onun? Varsa neredeydi ve kimdi o? Öylesine çok maske kullanmış, öylesine çok değişik kalıplara girmiş, şekil değiştirmek zorunda kalmıştı ki, gerçek niteliğini yitirmiş olarak duruyordu. Belki de hiç olmadığı korkusuna kapılıyordu arada bir. Sık sık o gerçek özünü bulabilmek, ona ulaşabilmek için eve kapanıyor, günlerce hiçbir arkadaşını, yakınını aramıyordu. Kendisine yeni bir koza örmeliydi ve gerçek özünü bulduğunu sanıp, 'artık insanların içine çıkabilirim, onları gerçek kişiliğimle görüp, hissedebilirim' diye düşünüyor, yanlarına sevgi ve hasretle koşuyor, ama biraz konuştuktan sonra, konuşmanın yine kendisine ait bir öz olmadığını görüyordu. Bir başkasıydı sanki o. Ya da kimseye ait olmayan birinin özüydü taşıdığı. Unutulmuş, tesadüfen bulunmuş ya da korkudan, kaygıdan alelacele oluşturulmuş yapma bir şeydi. O ânı kotarması için, ilişkileri geçiştirebilmek, kendini orada o an için var edebilmek için yarattığı sahte bir kişilikti sanki...

Bu yüzden arkadaşlarına dostlarına sevgiyle, umutla koşar, sonra da yapma kişiliğinin yarattığı sıkıntı, tatsızlık, boşluk belli belirsiz bir kasvet duygusuyla yeniden gerçek özünü bulmak için evine, odasına dönerdi. Yine olmamıştı. İçindeki o gerçek öz, eğer bir ara var olmuşsa onu belki de sonsuza kadar terk etmiş, onu böyle öksüz, hep doyumsuz, geçicilik ve kenarda kalmış olma duygularıyla bırakmıştı. Bu hep geçicilik duygusuna, şu anlamsızlık duygusuna daha fazla dayanamazdı. Bir gün gerçek kendisiyle buluşacaktı. Bu tutkuyla bekleyiş, ona geçmişte bir ara, belki çok kısa bir süre bu özle birlikte yaşadığı inancını veriyordu. 'O vardı ki ben onu böylesine çok özlüyorum' diyordu... Şimdiyse 'binlerce hiç kimseydi'. Tek başına bile değildi. Çünkü tek başına olmak bir sağlam varoluştu ve bakım isteyen bir şeydi. 'Tek başınalık bir şans'tı.

Yalnız bile olamadığı, bir hiç kimse olduğu için bu yüzden kim gerçek dostu, kim düşmanı, kim onu seven, kim katili, asla içtenlikle anlayamıyordu, algılayamıyordu. İşte bu yüzden onu gerçekten sevenleri göremiyor, onu pek de ciddiye almayanlara çok yakınlık duyduğunu sanıyordu. Çoğu kez sevgisinden ve nefretinden emin olamadığı için hep endişeler ve kaygılar içinde ve güvensizlik duygularıyla yaşıyordu.

Hep bir doyum arıyor, ama yine hep açlık hissediyordu. Kahramanlık yapmak, cesur serüvenler yaşamak istiyor, ama korkuları buna izin vermiyordu. Hep o sahte kimliklerinin tümünden kurtulup çılgın ve başıboş bir aşk yaşamak istiyor, sonunda güvenli, ancak sıkıntılı, coşkusuz, tekdüze ilişkilere saplanıp kalıyordu...

Tamamını Oku
  • Mihan Sezgin
    Mihan Sezgin 26.01.2024 - 12:29

    Muhteşem... Çok güzel duygular güzel paylaşım... Şairin yüreğine sağlık...

    Cevap Yaz
  • Cenk Caner
    Cenk Caner 08.04.2023 - 11:13

    Oku o o zaman:)

    Cevap Yaz
  • Sümeyye Özer
    Sümeyye Özer 22.06.2020 - 15:58

    Vay be

    Cevap Yaz
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi 30.05.2015 - 09:49

    hocam bu kadar uzun ne yazıyorsunuz merak ediyorum :)

    Cevap Yaz
    Cenk Caner

    Oku o o zaman:)

  • Nihayet Yıldırım
    Nihayet Yıldırım 23.02.2014 - 02:00

    Hep o sahte kimliklerinin tümünden kurtulup çılgın ve başıboş bir aşk yaşamak istiyor, sonunda güvenli, ancak sıkıntılı, coşkusuz, tekdüze ilişkilere saplanıp kalıyordu...İçime işledi bu sözünüz.Sanki hep bunu dedim, kimse anlamadı da,Cezmi Ersöz benim yerime söylemiş gibi.Saygılar...

    Cevap Yaz
  • Sultan Arı
    Sultan Arı 21.06.2011 - 19:59

    yüzümdeki tokat benim ellerimin...iz...acıyan ben...acıtan yine ben...(CEZMİ ERSÖZe yorum yapmaya utananlardanım)...muhteşem...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz 08.02.2010 - 18:49

    Sadece hiç kimse olduğunu anladı...
    Geçti dediği her şey bir anda karşısındaydı...
    Unutmak mefhumu yoktu hayatında...
    Gelgitler bir medcezirdi sanki duvardan duvara vurulduğu...
    mustafa yılmaz

    Cevap Yaz
  • Burçak Durak
    Burçak Durak 23.08.2009 - 16:15

    Cezmi ersöze yorum yazılamıyor ki...
    Ölesine müthiş ölesine akıcı ki....
    o bir dahi bence...
    duygularımızı kitaplara döken belki de tek yazar...

    Cevap Yaz
  • Pınar Önalan
    Pınar Önalan 14.08.2008 - 19:19

    tevafuk yine bu yazı beni çekti....
    -benim anlatmak istediğim bu ..herkes kendi olsun...oysa şuan sokağa çıkın yahut şöyle bir camdan bakın insanlar seri üretim gibi...biri diğerinin aynısı...hem görüntü hemde fikirler aynı..dış görünüş ,giyim kişiliğide etkilyor ..aynı olmamız gerekseydi rabbimiz farklı yaratır mıydı....herkes ''ben farklıyım''dedikçe aynı oluyor bilmem farkında mısınız.......zaten sosyal bunalımda bundan ya....o nun gibi olmalıyım...
    zayıf,bulucin giymiş,saçlar on santim uzunluğunda jöleli...entel dantel olmak için rep müzikde dinlenmeli...falan filan...
    aslında kendimize yabancıyız......
    ---çevremde sık sık tekrarlama ihtiyacı duyduğum bir ayet-ikerime var...

    rabbimiz buyuruyor ki...
    -RUHLAR FARKLKI FARKLI YARATILMIŞTIR ..HANGİ RUHUN HAYIRLI OLDUĞUNU ALLAH BİLİR-
    EE...
    o halde niye ben olmuyoruz?????????

    Cevap Yaz
  • Pınar Önalan
    Pınar Önalan 25.04.2008 - 23:20

    Hep bir doyum arıyor, ama yine hep açlık hissediyordu.

    ....
    arasın bakalım..insanoğluna bu dnyada doyum var mı...olsa dahi nankörlüğümüe doymayalım..
    insanın ne istediğini bilmesi mühimm...
    en kötü kara bile kararsızlıktan iyidr..kutlarım efendim..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta