Anasiz Şiiri - Abdulcebbar Gül

Anasiz

Gitme vakti geldiğinin göstergesiydi tüm emareler
Ezani Muhammed, akşam ufku
Buğulu araba camlari
Tren uğultusu, bakiyesi bitmiş ihtiyac kartlari
Paydos zili, hasret çeken ana yüreği
Bunlardan bir kaçıydı beni afaroz eden

İkimizde yolcu uğurlamanin acemisiydik
Hem zaten ikimizde yol yorgunuyduk
Oysaki yolcu yolunda gerekliydi
Oysaki ikimiz içinde bu bir ilkti
Sen suskun, yorgun ve bitkin
Ben ise biçare hezeyanlar şehriydim.

Ben sen gitme diye
Saçının her bir telini sayabilme bahanesi üretiyrdum
Kurak topraklarina yeni umutlar ekiyordum kendimce.
Ama ne etsem kâr etmiyordu artık

Zaman kimileri için geçmek bilmezken
Bizim için sudan bir sebepti artik
Yelkovan inadina tur bindiyordu akrebe
Ayrılık bir tokat gibi gelip çarpmişti yüzümüze
Ayrılığın en aci busesi bitiverdi hicapkar tenimizde
Son titrek bakışlardi bunlar bize bahş edilen

Biliyrum bu gidiş ötekilere hiç benzemeyeckti
Biliyorum bu gidiş ebedi, geri dönüssuz olacakti
Ben her ana yüreği gibi kıyım kıyım kıyılırken
Sen rüzgardan atına binip kanatlanmiştin
yüreklice
Ben her can arkasından canan olup yandikca
Sen yine deli taylar gibi yaban sevdalar peşinden koşacaktın
Ben her isyanıma gem vurdukca
Sen yine anasiz yaşamanın derdindeydin.

Biliyormusun sol yanim
İşte sirf bu yüzdendi sana olan hayranlığım
Asaletine degil suskunluğunaydi
Deli gibi görünüp içten içe delice sevmeneydi...
Dujvar'ca

Abdulcebbar Gül
Kayıt Tarihi : 18.11.2016 19:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdulcebbar Gül