Erkek hoyratlığında,
İsrafil'in suru üflemesindeki sır gibi
hava nefesinden üfledi ateşe...
Ateş, Cebrail oldu...
Güneşin ilk ışıklarında,
yağmusuz şimşeğin celalindeydi,
kainatın ruhu...
Mikail, su oldu yağdı...
Su!
Su!
Su, toprak gibi dişi...
Toprak!
Toprak!
gözü doldurası...
Ahhh!
Ölümde var,
her nefeste...
Toprak mı Azrail?
Azrail mi toprak?
Yuttuğu canlar silsilesi...
Çam dağındaki tefekkürdedir Tevhid sırrı...
Ey hayata tiryaki olan can!
Bir nefes daha çek İsm-i Hayy'la,
Hu'ya karışsın her üfleyişin...
Bir nefes daha...
Fokurdasın içindeki su gibi güzel dişi...
Bir nefes daha...
Yaksın içindeki ateşi...
Sarsın üzerini,
dumanla karışık efkar bulutu,
şimdi bırak!
Gizlendiği yerden çıksın,
kainatın ruhu...
Kayıt Tarihi : 16.8.2009 15:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anasır-ı Erbaa: dört öğe (Ateş,hava,su,toprak) (Terra,aer,aqau,ignis) Nargileyle yine çar unsuru tevhid edelim İsm-i Hayy'la çekelim Hu diyerek üfleyelim Meçhul tiryaki

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!