Anasır-ı Erbaa - Garib Çoban
Merhamet duyguları için, öldürülenin çığlığı sevgi değildir.
Gün gün üstüne putlarına sevgiyle tuzak kuranlar kimlerdir?..
Sen bana seni özlemeyi öğrettin ama sana acı çekmeden.
Hissetmek ama bir yarının umuduyla.
Sen, şu görünürdeki ayrılığı içteki kavuşmaya ulaştırmasaydın.
Ben beni görmez, seni sezemezdim.
Bedenimdeki duyguları uyandırdın.
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Her gece teheccüt vakti beni tüketen.
Ve bekleyişimi şems vakti lezzetli acılara dönüştüren senin ateşindir.
Ama her şeyden önce, sana dokunmadan seni sevmeyi öğrettin bana.
Sadece seni hatırlayarak, seni hissetmeyi öğrettin bana ey aşk.
Bazen aklımdan geçiyorsun.
Ama seni düşünen ben miyim yoksa beni teheccüt vakti almaya gelen sen misin bilemiyorum.
Hiçbir şeyin olmadığı onlarca yıl var.
Ve onlarca yılın yaşandığı haftalar var.
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Dün gece, göğsümün içini gördüm, bir yara vardı, hem de büyük bir yara.
Kim olduğumu ve ne istediğimi bilmiyorum.
Olsa olsa biraz huzur ve sessizlik isterdim lakin bunu hiç başaramadım.
Nasıl hissettiğimi hiç kimse bilmiyor.
Ah, gördüğün, kalbin olmalı.
Uzun süre yürüdüm karanlık düşüncelerimden kaçmak için, şems vakti Huu’nun ayak izlerinde.
Ve anlatmaz, insan, bedenle birlikte nefs, akıl, aşk veya gönülle özel bir tecrübe yaşadığını teheccüt vakti.
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Rabbinin emrine saygılı olan, dolayısıyla insanoğlunun bu bedenli varoluş macerası içerisinde, kendi şuuru ve iradesi ile şekillendireceği ve yaşayacağı bir imkân sahası bulunmaktadır.
Burası dünya insan, eksiklikten tamlığa ve kemale doğru bir varoluş tecrübesi geçirir.
Bu tecrübe onu ilim sahibi bir varlık olmanın yanı sıra, sorumluluklarının şuurundan olan bir değer varlığı haline getirir.
Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız, bir fikriniz var mı?..
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
İnsan niçin yaratıldı, gör şimdi kendini teheccüt vakti uykudaysan kime taparsın!..
Şems vakti kime kapı açıp kime kaparsın.
Niçin bu denli üzgün görünüyorsun? diye bir soru var.
Cevabı, çünkü sen bana kelimelerle konuşuyorsun.
Ve bense sana duygularla bakıyorum.
Onu geri getiren gün hâlâ bir gecedir
Cânân yolunda cânım giderse, cânıma minnet.
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Duyguların gölgesinde yaşayanlar kim?..
Kimi insanlar hayatınızdan çıktığında, hayatınızda esas olması gereken insanlara daha fazla yer açılacaktır.
İşte insan varlığında yer alan bu iyi ve kötü huylar, tekâmül noktasında bir rol alırlar.
Ne çok gülmüşümdür, içinde binlerce kötülük bulunan.
Ama kendini iyi biri zanneden zayıflar gölgenin gölgesi bile değildir.
Ve insan gönlüne egemen olmak isterler.
Nihâyetinde varacağımız yer Huu’dan gelmiş susmuşlar vâdisidir.
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Sonuçta hangisi galip gelirse kalp, ona göre hükmeder.
Şiir yazmak benim sahip olduğum bir tutku değil.
Bu benim yalnız kalma biçimim.
İşte acelecilikten sabra, basitlikten yüceliğe, kirlilikten temizliğe, ayrılıktan birliğe yönelme bahsedilen tekamülün merhaleleridir.
Ne olduğun o kadar bağırıyor ki, ne dediğini duyamıyorum.
Çok kalabalık bir insan değilim!..
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
Zor bir gün gönül, aşkla yetinmek seni ihanetten uzak tutar.
Sevdiğin kişiden memnunsan o senden uzakta olsa bile bir daha kimseyi göremezsin.
Demek ki, insanların 4'te 3'ü yaşamıyor aslında.
4'te 1'i yaşıyor!..
Huzurlular, yani bugün'ü yaşayanlar.
Öyle insanlar vardır ki!..
20'sinde ölür de, gömülmek için on yıllar boyu bekler.
Seni kader çizgisiyle alnıma yazan Hakk'tır.
Bir besmeleyle hem merhaba, bir de hoşça kal, ayrılırken dedi bana.
Mühürlenmiş zamanlara rağmen, bazı hayaller, gerçek olmayı çok hakkediyor.
Hayatımıza giren herkes değerlidir, ama herkes özel değildir, saygı hepsine, sevgi layık olana verilir.
(Y.ed - Olduğum Gibi Kim Görebilir Beni Albümü)
Kayıt Tarihi : 17.11.2023 19:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ölürüz diye mi üzülüyoruz?.. Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada!.. Kötülükten gayri?.. Ölünce kirlerimizden temizlenir. Ölünce biz de iyi adam oluruz. Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış. Hepsini unuturuz. Orhan Veli Kanık

Bu tecrübe onu ilim sahibi bir varlık olmanın yanı sıra, sorumluluklarının şuurundan olan bir değer varlığı haline getirir."
saygı ve sevgi, merhameti doğurur. Emeğine, yüreğine sağlık.
.
Çünkü ;merhamet acımak değil,acıtmamaktır…!
Saygılarımla…
Saygı genel...
Ana duygu sevgidir, saygı eğer ondan doğarsa kalıcı,
Yoksa zorunlu gösterilir ve biter...
Kapsamlıydı, etkiliydi
Tebrikler Engin Bey...
Sonsuz saygılarımla
Muhyiddin-i-Arabî, unsurların feleklerin hareketi
sonunda ortaya çıktığını belirterek Allah'ın dört
unsuru dört günde yarattığını, bunların içerisinde
ATEŞİN en üst mertebede bulunduğunu, fakat
Hz. Âdem’in çamurunda yer alan suyun hepsinden
daha etkili olduğunu söyler ve unsurlara kendi
özelliklerini verenin Allah olduğunu belirtir. Muhyiddin-i
-Arabî ile paralel fikirler taşıyan İbn Seb‘în ise
dört unsurdan söz ederken bunların keyfiyetleriyle
fiilleri arasında denklik bulunduğunu, parlak olan ATEŞİN
cisimleri kendi tabiatına çevirdiğini, şeffaf ve latîf olan
havanın sûretleri kolayca benimseyip bıraktığını,
suyun da aynı özellikleri taşıdığını, toprağın ise yoğun
bir cisim olduğunu söyler.
Bu dört unsurun her biri birer arş olmaktadır ki kainata
Allah her birinin çatısından hayata RAHMETİNİ
göndermiştir.
HARIKAYDI
TEBRİKLERİMİ SUNARIM SAYIN DEMİRCİ
TÜM YORUMLAR (5)