Sımsıcak Anamur, içimde sürur,
Buhar buhar olur, kalpleri vurur,
Gelin yüzün diye, çağırır durur,
Hüzün dolu yorgun, mavi denizin...
Nedendir Anamur, sendeki hüzün,
Ne arayıp durur, şebnemli gözün,
Söylesene neydi, sitemli sözün? ..
Anamur, Anamur; inleyen sesin! ..
Mahzun Mamurenin, serin gölgesi,
Coşkun dalgaların, titreten sesi,
Duyulur mu bilmem, ürküten sesi...
Hüzünle kükreyen, solgun denizin...
Her sabah koşuşan, dalgalarında,
Geliyor atamın, gaipten sesi,
Susuz Mamurenin, duvarlarında,
Ne faydası olur, kuru nefesin! ..
Arifimin yolu, deniz gibidir;
Ümide açılan, dehliz gibidir!
İnleyen gönüller, neyi neylesin,
Kalan son nefesi, kime üflesin! ..
(08.08.1999 00.15-Anamur)
Arif TatarKayıt Tarihi : 26.8.2008 18:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Önce yüksek bir tepeden Anamur'u seyrettim... Sonra Mamure Kalesine gelip bedenlerinden birine çıktım... Akşam olmuştu artık... Uzun bir süre denize bakıp daldım... Otele dönünce bu şiirimi yazdım... İhmallikler, insana üzüntü verir... Hele o uyumsuz, uygunsuz yapılaşmalar, güzelliklerimizin talan edilmesi, üzüntü vericidir... Maalesef! .. Güzelliklerimiz gidip yok olmadan, on düşünüp bir yapalım! .. Giden geri gelir mi bilmem... Keşke, hiç mi hiç demeyelim... Denizleri masmavi görmek ümidiyle? ! On gün kadar sonra Marmara depremi oldu... Size masmavi bir deniz sunmak isterdim ama olmadı; ağlayan bir deniz vardı... Depremde ölenlerin belki de gözyaşları vardı... Deniz, öylesine hüzne bürünmüştü! .. Yoksa depremin olacağını deniz mi haber etmişti! .. O günler denize hiç girmek istemedim, istemedim! ..
selamlar....
TÜM YORUMLAR (57)