Analarımız kimdi?
Evde karnımızı doyurup, sırtımızı giydiren , hasta halimizde başımızda bekleyen, eve herşeyin en tazesini yararlısını alan, aldıran, sıcacık kucağında, dizlerinde uyutan , saçımızı okşayıp sırtımızı sıvazlayan, söküğümüzü yırtığımızı diken kadınlar mıydı?
Sadece bunlar mıydı analarımız?
Elbette hayır.
Onlar ardımızdaki dua, yüreklerimizdeki cesaret, yollarımızdaki bir çift göz, tüllerin ardındaki bakış, pencerelerdeki hasret, geleneğimizdeki kök, çiçek açtığımız dal, bağlı olduğumuz gövde, bayrağımıza olan yemin, toprağımıza olan aşkımızdı, "Atalarım gökten yere indirmişler ay-yıldızı , bir buluta sarmışlarki, rengi şafaktan kırmızı..." diyen ilk marşımızdı...
Kimimizin kavgalarının, kimimizin şiirlerinin sırrı idiler.
Bazıları hâlâ öyleler, gidenlere rahmet olsun.
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta