Asın şu köpeği biti kalmasın,
Dağlarda gezinen iti kalmasın,
Korunak sığınak çiti kalmasın,
Analar gözyaşı dökmesin artık.
Yıkarım kaçtığın dağı kayayı,
Sürerim yüzüne katran boyayı,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tüm şehit analarımızın başı sağolsun,Rabbim sabrı celil nasip eylesin,malesef elimizden bir şey gelmiyor üstadım,güçlü kalemini kutluyorum,selam ve dua ile..
Ağlama Anam!
Mevlamın elinde yazmış bu kalem,
Kaderim böyle duy ağlama anam!
Şehit olduğumu bilsin şu alem,
Yaşıyor say yürek dağlama Anam! .
Vatan için sarp dağlara koyuldum,
Vurulunca şükür şehit sayıldım,
Şehit diye tüm aleme duyuldum,
Benim için kara bağlama anam! .
Kendime değilde sana yanardım,
Resimlere bakıp seni anardım,
Baktıkca kendimi senle sanardım,
Yakıp yüreğini buğlama anam! .
Yanmasın gözlerin bırakta uçam,
Cennet bahçesinde gül olup açam,
Miski amber olup kokular saçam,
Göz yaşın sel olup çağlama anam! ,
Düşmanlar göremez öldü sanırlar,
Hakk'a değil düşmanlara kanırmlar,
Onlar mehmetciği iyi tanırlar,
Boşuna dert edip dağlama anam,
Bilirim evlada yanmazmı yürek,
Düşünkü cennete şehitler gerek,
Şehit canındandır ahrette direk
Kendine mazeret sağlama anam! .
Bayar dikmiş kalelerin başına,
Dayanmış cepenin soğuk kışına,
Karışılmaz yaradanın işine,
Şehidi yolundan eğleme anam!
Fatma Alageyik
yüreğinize sağlık.kaleminizi kutluyorum..
Rabbim cümle şehitlerimize rahmet eylesin..Yakinlarina sabri cemil ihsan eylsin.
Bu şiir cok güzel ama keşke böyle şiirler yazmaya hic lüzum kalmasa..Birgün bu terörün bitmesi ümidi ile..
10 puan+ selamlar
Hatice HANTAL
Bizi nasıl dize getirecekler dost.
Terör ve şehitlerimizle..
Türk türkü kırıyor. Pkklıların hepsi Türk değil mi?
Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı değil mi?
Acı anneleri vuruyor. Ama yine bu acıyı bitirecek olan annelerdir.
Bakamıyacağın kadar çocuk değil, Vatana ve millete hayırlı bir çocuk. Anneler çocuklarına sahip olurlarsa terör zemin bulmaz.
Güzel şiirinizi kutlar saygılar sunarım.
Dökmesin be Ümüt Gardaş, dökmesin... Şehitlerimizin mekanı cennettir... Sizin de kaleminiz daim olsun...
Yıkarım kaçtığın dağı kayayı,
Sürerim yüzüne katran boyayı,
Yakarım gezdiğin yeri ovayı,
Analar gözyaşı dökmesin artık.
Ötsün şimdi barış marış diyenler,
Ortaya çıksın tüm hain övenler,
Vatana bayrağa dine sövenler,
Analar gözyaşı dökmesin artık.
emeğine sağlık Ümüt bey,,bu vatan için çarpışanlara şiirlerinizle mükemmel destek olduğunuz için Allah razı olsun,,
Yüreğine sağlık aynı duyguları paylaşıyoruz hocam
İhanetin Bedeli
Çekilen çileler gayrı tarifsiz
Bu vatanı sanmasınlar sahipsiz
Mehmetçiğe kurşun sıkan şerefsiz
Elbet hesabını verecek bir gün
Ekmeğini yiyip aziz vatanın
İhanet ve gaflet ile yatanın
Bayrağını namusunu satanın
Bedeni ateşe girecek bir gün
Yaralı yurdumun bütün illeri
Açar dört bir yanda şehit gülleri
İstiklal adına kalkan elleri
Hain gırtlakları saracak bir gün
Birileri plan kurar masada
Birileri cana kıyar pusuda
Koç yiğitler birçok yara alsa da
Her alçağı tek tek vuracak bir gün
İç ve dış hainler yok ki farkları
Bölüp parçalamak gaye Türk'leri
Kahraman Mehmedim bozuk çarkları
Darmadağın edip kıracak bir gün
Anlamadım namertlerin derdi ne
Hasım kesilirler şanlı orduma
Yeminim var kem bakanlar yurduma
Kazdığı mezara girecek bir gün
Hasan Konç
Malesef analar göz yaşı dökmeye devam edecek. Ancak bu savaşın adı konsa gam değil.Ali KILIÇ
türk devleti işini bilir ümit abi
siz canınızı sıkmayın
Ah be Ümüt can.Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bir iki beyanat 'Kanları yerde kalmayacak' diye.Ertesi gün yine başka yüreklere köz düşüyor.Kökünden kurutmalı bu batağı başka çare yok.:(((
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta