Anafizyolojisi dersi
Düşüncelerimi ikiye bölen bir ses dayandı kulağıma. Fısıltılı ve kasvetliydi. Önümde bir araba vardı, yağmur altında kalmış. Tam o sırada ışıklar yandı, yaya geçidinden geçti ruhlar.
Bir kurmaca belki yaşam, daha adı konulmamış bebeklere sor aşkı. Sanki uçmuyor bu kelebekler, zihinleri orman, kanatları metropol kalabalığı.
Yüksek bir binada, ölüm sağ bek oynuyor, ve yaşam fazlasıyla yere çekimli.
Ot kokuyor bok kokuyor sonunda birleşiyordu kokular ve ikiye bölüyordu düşüncelerimi.
Babam beni bekliyordu evde, annemse beni biriktiriyordu fikrinde. Büyüyordum büyümesine ama hala inat ediyordu annem.
Anneler ah şu anneler, çocukları söz konusu olaunca ne bilime nede biyolojiye aldırıyorlar.
Kemiklerim iri bir insan, büyüklüğüdür elbet. Ama anafizyolojisi dersi hiç bir okulda verilmiyor.
Kayıt Tarihi : 21.11.2014 14:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!